2021’de Merkez Bankalarının Ortaya Attığı 4 Bitcoin Efsanesinin Çürütülmesi

Kyle Torpey
| 10 min read

2021 yılındayız ve merkez bankası yetkilileri hala Bitcoin (BTC)‘i anlayamıyor. Birçoğu geçmişte varlığı oldukça spekülatif bir balon olarak görerek reddetmiş olsa da, kripto paranın fiyatı genel benimsenme ve çeşitli diğer ölçütler açısından büyümeye devam ediyor.

Kaynak: Adobe/zhenya

Son bir yılda bitcoin fiyatındaki büyük artış nedeniyle merkez bankası yöneticileri bir kez daha Bitcoin’e yönelik kötü yaklaşımlarını halkla paylaşırken, aynı zamanda merkez bankası dijital para birimlerini (CBDC’ler) geliştirmek için blockchain teknolojisinin kullanılmasını övdü. Merkez bankası yöneticilerinin bu sefer Bitcoin hakkında neyi yanlış anladığını öğrenmek için bu son yorumlardan bazılarına yakından bakalım.

1. “Bitcoin çok volatil ve bir değer deposu değil”

Çeşitli şüphecilerden (sadece merkez bankası yöneticilerinden değil) BTC’ye yönetilen önemli bir eleştiri, varlığın bir değer deposu işlevi göremeyecek kadar volatil olmasıdır.

ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, Mart ayında Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından düzenlenen bir etkinlikte “Kripto varlıklar oldukça değişkendir (bitcoin’e bakın) bu nedenle bir değer deposu olarak gerçekten faydalı değiller” dedi.

Bir değer deposu olarak kullanışlı olmaması açısında bu iddiaya itiraz edecek çok sayıda  uzun vadeli bitcoin sahibi var. Kısa vadeli bitcoin fiyatı oldukça değişken olsa da, tüm halving döngüsü boyunca (kabaca dört yıl) bitcoin tutanlar asla para kaybetmediler. Bitcoin fiyatının kısa vadede oldukça spekülatif ve volatil olabileceği konusunda hiç tartışma yok, ancak birçok bitcoin sahibi kripto varlığı uzun vadeli tasarruf şekli olarak kullanmaya ilgi duyduğu için sistemin bu potansiyel olarak geçici özelliğini görmezden gelmeye hazır.

Evet, bitcoin 60.000 dolardan 30.000 dolara düştü ve ardından son birkaç ayda 40.000 dolara yükseldi, ancak aynı zamanda bu yazı kaleme alınırken geride bıraktığımız yıl yaklaşık %250 ve son beş yılda %6.000’den fazla arttı. Piyasa daha önce var olmayan bu tamamen yeni varlık türünü nasıl değerlendireceğinden emin olmadığı için kısa vadeli bitcoin fiyat hareketi son derece gürültücü olabilir. Buna ek olarak son beş yıllık bitcoin fiyat hareketi deneysel olarak ilk beş yıldan daha az volatil olmuştur. Tamamen yeni bir varlık türünün volatilite olmadan sıfırdan on binlerce dolara çıkabileceği fikrinin gerçekte hiçbir dayanağı yoktur.

60 günlük BTC/USD Volatilitesi. Kaynak: buybitcoinworldwide.com

Dallas Merkez Bankası Başkanı Robert Kaplan’ın, Powell’ın bitcoin hakkındaki değerlendirmesine katılmadığı belirtilmelidir.

Kaplan, Texas A&M’in ev sahipliği yaptığı Bitcoin etkinliğinde “Bunun bir değer deposu olduğu bariz. Açıkçası, değer olarak çok fazla hareket ediyor, bu nedenle bir değişim aracı olarak çok fazla yaygınlaşmasını ve geniş çapta benimsenmesini engelleyebilir. Ancak bu değişebilir ve gelişecektir” dedi.

2. “Bitcoin’i destekleyen bir şey ve gerçek değeri yok”

Bitcoin’in bir değer deposu olarak hareket edememesiyle yakından ilgili olan bir başka eleştiri, kripto varlığın gerçek bir değeri olmadığı iddiasıdır. Powell, yukarıda söz edilen BIS etkinliğinde “Bitcoin hiçbir şey tarafından desteklenmiyor” ifadelerini kullandı.
Ona göre stabilcoinler Amerika Birleşik Devletleri gibi önde gelen ülkelerin egemen para birimleri tarafından desteklenmesi nedeniyle, bitcoin gibi saf kripto varlıklara nazaran bir gelişmedir. Bu açıdan Powell, Bitcoin’i dolardan ziyade altına benzetiyor. St. Louis Merkez Bankası Başkanı James Bullard da bu karşılaştırmaya katılıyor. Bullard, bu yılın başlarında CNBC ile yaptığı bir röportajda “Altına rakip olarak nitelendiriyorlar ve bu, bunu düşünmek için iyi bir yol olabilir” dedi.

Bitcoin için temel değer eksikliği, dünyadaki diğer merkez bankaları tarafından da destekleniyor. Mayıs ayında Avrupa Merkez Bankası‘nın (ECB) bir raporu bitcoin’i meşhur South Sea Balonu‘na benzetti. Ayrıca Bloomberg TV’ye konuşan ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos, temelleri çok zayıf olduğu için kripto varlıkların gerçek yatırım olmadığını söyledi. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey de bu düşünceyi benimsedi. Bailey, Mayıs ayında düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

“Kripto paralar içsel değere sahip değil. Bu, insanların onlara değer vermediği anlamına gelmiyor, çünkü dışsal değerleri olabilir. Ama içsel değerleri yok.”

Açıkçası bitcoin konusundaki bu eleştiri çoğunlukla doğrudur. Bitcoin içsel değere sahip değil ve değeri tamamen insanların onu değerli görmesine bağlıdır (her ne kadar içsel özelliklerine bağlı olsa da). Ancak kripto varlığa karşı bir argüman olarak bitcoin’in içsel değer eksikliği ile ilgili sorun, altın ve dolar gibi alternatifler için de geçerlidir. Doların değeri var çünkü federal hükümet onun değeri olduğunu söylüyor ve insanlar buna inanıyor. Daha fazla insan doların yerine bitcoin’de değer depolamaya karar verirse, onları bu tür spekülatif saldırılardan koruyan doların “gerçek” hiçbir yanı olmaz. Bunun yerine federal hükümet, güç kullanarak bitcoin’i alt etmeye çalışmak için yalnızca şiddet konusundaki tekelini kullanabilir.

Açıkçası hem bitcoin hem de doların mevcut değerlerinde olması için hala temeller var. Doların ABD hükümetinin tam inancı ve kredisiyle ya da bu para birimiyle vergi ödeme zorunluluğuyla desteklendiği sık sık söylenir.

Ancak bitcoin’in aynı zamanda bozulmaz bir para politikası, başka birinin bitcoin’ini ele geçirme konusunda zorluklar ve sansüre dayanıklı çevrimiçi ödemeler şeklinde kendi temel değer önerileri vardı.

Bu konuyla ilgili son olarak, Powell’in bitcoin’in destek eksikliği konusundaki görüşü, dijital nakit sisteminin esas meselesi olduğu için olumsuz olarak görülmemelidir. Bitcoin’in gerçek dünya varlıkları veya merkezi bir ihraççı tarafından herhangi bir şekilde desteklenmesi, karşı taraf riskini (stabilcoinlerde olduğu gibi) yeniden ortaya çıkaracaktır, ki bitcoin’in ilk etapta çözmesi amaçlanan tüm sorun budur.

3. “Bitcoin çok fazla enerji tüketiyor”

Powell’in Mart ayındaki BIS etkinliği sırasında ele aldığı bir başka bitcoin eleştirisi, Bitcoin sisteminin çok yoğun enerji kullanmasıydı. Avrupalı yetkililerin bu tür projelere yatırım yapmayı durdurma çağrısına rağmen kendisi de fosil yakıtlara milyarlar yatıran Dünya Bankası‘nın bir sözücü, Reuter’a uluslararası finans kurumunun bitcoin’i resmi para birimi olarak kabul etmelerinde El Salvador’a yardımcı olmamasının iki nedeninden birinin çevresel kaygılar olduğunu söyledi. Ek olarak ECB’nin Yönetim Kurulu Üyesi Fabio Panetta, Mayıs ayında “Kripto varlık madenciliğinin muazzam enerji tüketimi ve buna bağlı CO2 emisyonları küresel sürdürülebilirlik çalışmalarını baltalayabilir. Bitcoin tek başına zaten Hollanda’dan daha fazla elektrik tüketiyor. Düzenleme ve vergilendirme de dahil olmak üzere kripto varlıkların çevresel etkilerini kontrol etmek ve sınırlamak, küresel tartışmanın bir parçası olmalıdır” diye yazdı.

Daha kısa bir süre önce ise ECB, bitcoin ile karşılaştırıldığında dijital para birimlerinin enerji tüketiminin önemsiz olacağını söyledi. Yine bu yaz, bir BIS raporunda “Boşa harcanan enerji ayak izi göz önünde bulundurulduğunda Bitcoin birkaç belirli kamu yararı niteliğine sahiptir” ifadeleri kullanıldı.

BIS raporundaki bu açıklama, Bitcoin’e karşı çevresel argümanlarla ilgili temel sorunun mükemmel bir örneğidir. Bu argümanlar yalnızca Bitcoin’in varlığının bir deperi olmadığını düşünenler için geçerlidir.

Bitcoin’in değer önerisini anlamadıysanız, tabii ki de bitcoin madenciliğinde kullanılan enerjinin israf olduğu argümanını öne süreceksiniz. Bunun Noel’i sevmeyen birinin her yıl Noel ışıklarına harcanan enerjinin boşa gittiğini düşünmesinden farkı yoktur.

Bir başka deyişle, bu öznel bir argümandır. Açıkçası bitcoin sahipleri ilgili enerji maliyetlerine değecek küresel, apolitik bir para sistemi oluşturmanın maliyetlerini görüyorlar.

Medyada yer alan Bitcoin’in çebre için korkunç olduğu anlatısı da fazla abartılıyor. Gelecekte Bitcoin’in enerji kullanımına ilikşin tahminlerin çoğu, Lightning Network gibi ikinci katman sistemlerini görmezden gelmek ve gelecekteki tüm işlemlerin temel blok zinciri katmanında gerçekleşeceğini varsaymak gibi son derece temel teknik hatalar yapıyor. Yaygın olarak benimsenen bir Bitcoin standardının çevresel etkisinin, mevcut finansal sistemin etkisinden vey bir altın standardına dönüşten daha az olacağına inanmak için pek çok neden var. ARK Inverst ve Square Crypto, bitcoin madenciliğinin yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomisini gerçekten iyileştirip iyileştiremeyeceğini araştıran bir makalenin ortak yazarlığını yaptı.

4. “Bitcoin şeffaflıktan yoksundur ve suçlular için çok faydalıdır”

El Salvador’un bitcoin’i resmi para birimi olarak benimsemesine ilişkin olarak çevresel kaygıları dilen getiren aynı Dünya Bankası sözcüsü, şeffaflığın kripto varlıkla ilgili potansiyel bir sorun olduğunu söyledi ve önceki kısımda söz edilen BIS raporunda kara para aklama ve fidye yazılımı saldırıları için bitcoin kullanımına da değindi. Ancak kripto paranın bu yıl suçlular tarafından kullanımna ilişkin belki de en önemli açıklamaları ECB Başkanı Christine Lagarde yaptı.
Lagarde, Ocak ayında gerçekleştirilen Reuters Next konferansında “Bitcoin bazı tuhaf işler ve ilginç ve tamamen kınanması gereken kara para aklama faaliyetleri yürüten oldukça spekülatif bir varlıktır” dedi.

Kendisi de hüküm giymiş bir suçlu olan Lagarde, insanların dünya çapında finansal bildirim gerekliliklerini aşmak için kullanılabilecek yargı alanları bulmasını önlemek için bitcoin ve diğer dijital para birimleri için küresel düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.

Legarde, Şubat ayında “Bitcoin 2009 yılında liberterler tarafından tamamen anonim olacak, tamamen merkeziyetsiz bir dünya umuduyla oluşturulmuş bir kripto varlıktır” dedi.

Bu yorum, Bitcoin ağının siyasi temellerinin anlaşıldığını gösterir. Bununla birlikte, ne merkeziyetsiz ne de potansiyel olarak anonim olmayan bir dijital finansal sistemin kendi sosyal sonuçları da vardır. Bu çıkarımlar belki de en iyi şekilde BIS Genel Müdürü Agustin Carstens tarafından bugünün fiziksel nakdi ile geleceğin potansiyel CBDC’leri arasındaki farklar hakkında bir açıklama yaptığı Ekim 2020’de gerçekleşen IMF etkinliğinde tanımlandı.

Carstens, “CBDC ile temel fark, merkez bankasının bu merkez bankası yükümlülüğünün kullanımını belirleyecek kurallar ve düzenlemeler üzerinde mutlak kontrole sahip olacağı ve ayrıca bunu uygulayacak teknolojiye sahip olacağımızdır” dedi.

Bitcoin uzun zamandır, finansal gizlilik veya birinin birikimleri üzerinde gerçek mülkiyet gibi bir şeyin olmadığı distopik bir nakitsiz topluma karşı potansiyel bir koruma olarak görülmüştür (beş yıl önce NASDAQ için yazmıştım).

Dijital finansal sistem üzerinde tam hükümet kontrolü ile birlikte enflasyonist para politikaları uygulamak, halkın varlıklarına el koymak ve çocukları Bilginin Dört Atlısından korumak adına belirli işlem türlerini sansürlemek daha kolay hale geliyor.

Şu anda dünya çapında kripto para birimiyle ilgili çeşitli düzenleyici gelişmeler yaşanıyor, bu nedenle bu yıl herkese hükümetlerin dijital finansal sistem üzerindeki “mutlak kontrollerini” korumak için ne kadar ileri gidebileceklerine dair bir fikir verebilir.
____
Daha fazlası için: 
Merkez Bankası Yetkilileri Bitcoin’e İlgi Duyuyor
Elon Musk, Bitcoin Konusunda Cathie Wood’u Dinlemeli

____
İş birliği bağlantılarımızı takip edin:

Yeni nesil ticaret platformu PrimeXBT ile kripto satın alın

Kripto paralarınızı Ledger ve Trezor gibi cüzdanlarla güvenle saklayın

NordVPN ile kripto işlemlerinizi anonim hale getirin

 

Son dakika haber ve gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter, Facebook ve Telegram‘dan takip edin!