Bitcoin ABD’nin Altına El Koyması Gibi Bir Durum Yaşayabilir Mi?

ABD 1933’te altın stoklamayı yasakladı ve vatandaşlara altınlarını Fed’e teslim etmelerini emretti. Kriptoyu yasaklamak daha zor olsa da, unutmayın; anahtarlarınız sizin değilse, coinleriniz de sizin değildir.

Keskin bir küresel ekonomik durgunluk kaçınılmaz görünüyor. ABD veya bir başka hükümet kripto borsalarını kapatabilir veya kripto parayı yasaklayabilir mi?

İlk bakışta, bu aşırı ve ihtimal dahilinde olmayan bir senaryo gibi görünüyor. Ancak, kripto endüstrisindeki veriler, ABD örneğinde olduğu gibi, uzun bir durgunluk döneminde doların ciddi bir enflasyona maruz kalması durumunda bunun muhtemel olabileceğine inanıyor.

ABD hükümeti, borsaları kapatarak, giderek daha fazla değer kaybeden dolar ile bitcoin (BTC) ve diğer coinleri alan insan sayısını sınırlamaya çalışacaktır.

Bununla birlikte, ABD hükümetinin borsaları kapatması ve kriptoyu yasaklaması gibi küçük bir olasılık olsa da bu tür bir hamlenin Amerikalıların ellerinde kripto tutmasını ve ticaretinin durdurulmasında etkili olması muhtemel değildir; hükümetler harekete geçmeden önce paralarını ABD merkezli üçüncü taraf platformlardan çıkardıkları sürece.. Teorik olarak, aynı senaryo diğer ülkelerde de geçerli olacaktır.

Başkanlık Kararnamesi 6102

12 Mart’ta, Messari‘nin kurucusu Ryan Selkis, 100,000 takipcisine uyarı niteliğinde bir tweet attı:

"FDR dönemi" ile Selkis eski başkan Franklin Delano Roosevelt’ten bahsediyor. 5 Mart 1933’te, Büyük Buhran’ın ortasında, Roosevelt yayınlanan Başkanlık Kararnamesi 6102 ile tüm Amerikan vatandaşlarının sahip oldukları tüm altın, altın külçe ve altın sertifikalarını Federal Rezerv Bankası‘na teslim etmelerini emretti. Federal Rezerv’in buhran sırasında para tedariğini arttırmasına destek olmak adına altın stoklanması yasaklandı. Bunun yanı sıra, 10.000 USD ve/veya beş ila on yıla kadar hapis cezası verildi.

Bununla birlikte, o zamanlar Federal Rezerv Yasası ABD banknotlarına %40’lık altın desteğini gerektirirken, bugün ABD doları altın ile desteklenmiyor.

Her durumda, Selkis, Trump yönetiminin FDR’nin altın için yaptığı hamleyi kripto paralar için yapabileceğinden endişeleniyor. Ayrıca, görünüşe göre kripto endüstrisinde çalışan bazı insanlar da onunla hemfikir.

Cryptonews.com‘a konuşan, CryptoMondays‘in ortağı Lou Kerner, kripto birikiminin fiat para sistemleri üzerindeki etkisini sınırlama ihtiyacının ABD hükümetini (ve muhtemelen diğer hükümetleri) borsaları kapatmaya ve hatta kriptoyu ele geçirmeye itebileceğini kabul etti.

Kerner, "Hükümetlerin kripto paraların kullanımını yasaklamak için öne sürdükleri en yaygın neden bunların kullanımını destekleyen faaliyetlerin yasadışı olduğudur. Ancak, yaygın olarak inanılıyor ki hükümetler, vatandaşların kendi seçimleri olması durumunda, kendi parasal sistemleri üzerindeki etkileri hakkında daha çok endişeleniyorlar" dedi.

Gerçekten de, diğer hükümetler sermaye kontrolleriyle ilişkili nedenlerden dolayı kriptoya karşı sert ve kısıtlayıcı önlemler aldılar. Bunların arasında en bilineni, Çin yönetiminin 2017’de sermaye kaçışı korkusu (örneğin, yurt dışına para gönderen ve ticaret yapan insanlar) nedeniyle BTC dışında kripto borsalarını yasaklamasıdır.

Dolayısıyla, eğer koronavirüs pandemisi ekonomik durgunluğu derin bir depresyon ve yüksek dolar enflasyonu ile sonuçlandırırsa, ABD hükümeti de dahil olmak üzere diğer hükümetlerin benzer hamlelerde bulunması kesinlikle olanaksız değildir. ABD’de hiperenflasyon olası görünmüyorken, bazı tahminlere göre dolar önümüzdeki 12 ay içinde değer kaybedebilir.

Mevcut borsa çıkışları

Bu tehditin ortadan kaldırılamayacağı göz önüne alındığında, sektörden yükselen sesler mümkün olduğunca üçüncü taraf platformlarından kriptonun çıkarılmasını öneriyor.

Traderların kriptolarını korumak için kendi özel anahtarlarını ve cüzdanlarını kullanması gerektiğini savunan Lou Kerner, "Anahtarlarınız sizin değilse, coinleriniz de sizin değildir, popüler bir ifadedir çünkü hükümetler her zaman bir kripto borsasındaki ya da Chase Bank‘daki varlıklarınıza el koyabilir" dedi.

Aslında, bazı traderlar zaten kripto varlıklarını borsalardan çıkarmaya başlamış gibi görünüyor. Bildirildiği üzere, 18 Mart’tan bu yana borsalardan BTC çıkışı artış gösterdi.

Aynı şekilde, Coin Metrics geçtiğimiz günlerde ]BitMEX‘in 13 Mart’tan bu yana, BTC varlıklarının %22’ye kadar düştüğü büyük tasfiyeler yaşadığını söyledi.

Bu çıkışların gerçekleşip gerçekleşmediğini doğrulamak zor çünkü insanlar hükümetin eylemlerinden korkuyor. Lou Kerner, insanların olası kapatma ya da el koymaya hazırlanıp hazırlanmadığı sorulduğunda, çıkışların çeşitli nedenlerden kaynaklanabileceğini öne sürdü.

Kerner, "Aynı anda çok sayıda çapraz akış var. Neler olduğunu tam olarak kestirebilmek zor. Balinalar kendi cüzdanlarına sahip olma eğilimi gösterirler. Bu durumda, balinalar coinlerin daha büyük bir yüzdesini alıyor olabilir" dedi.

Açıkçası, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 6.6 milyon insan işsizlik iddiasıyla, ceplerine daha fazla dolar koyabilmek için kripto paralını tasfiye diyor olabilir. Kripto borsası Luno‘nun kurucu ortağı ve CEO’su Marcus Swanepoel, büyük bir küresel ekonomik durgunluk halinde uzun vadeli kripto yatırımcılarının bile BTC’lerini satmak zorunda kalabilecekleri konusunda uyardı.

‘Çok önemli değil’

En kötü senaryo olarak, ABD hükümetinin ABD merkezli borsaları kapatmaya ve kripto paraları yasaklamaya çalıştığını varsayarsak, bu büyük bir fark yaratır mı? Bitcoin ve diğer kripto paraların yasaklanması uygulanamaz olabilir mi?

Böyle bir yasağın ihtimal dahilinde olduğunu kabul eden Lou Kerner, "Hükümetler çıkarlarının fazla olduğuna inandıkları şeyleri yapıyorlar. Bence önemli olan nokta bunun çok önemli olmadığı. Çin, Google’ı, Facebook’u ve Twitter’ı yasakladı ancak bunlar hala popülerliğini koruyor" dedi.

Yine Çin örneğinde, hükümetin kripto borsalarını yasaklaması Çinliler’in ellerinde kripto para tutmalarını ve tezgah üstü (OTC) piyasalar da dahil olmak üzere çeşitli platformlarda ticaret yapmalarını engelleyemedi. Örneğin, Ekim 2019’da PANews tarafından yapılan küçük bir ankete göre, ankete katılan 300 Çinli öğrencinden %8’i kripto paraya sahipken, %17’si bir noktada kriptoya sahipti.

Bu nedenle, ABD hükümeti ABD merkezli borsaları kapatmayı başarsa bile ABD vatandaşları teknik olarak hala uluslararası, merkezi olmayan, eşler arası platformlarda kripto ticareti yapabilirler. Aynı zamanda, hükümet kripto paraları bütünüyle yasaklasa bile özel cüzdanlarda tutulanları takip etmesi yine de zor olur. Dahası, müşteri kimliklerine sahip olan düzenli borsalar olmadan kullanıcıları takip etmek daha da zor olur. (Umarız hükümet borsanızdaki kullanıcı veri tabanına erişemez.)

Genel kanı kripto yasaklarının %100 etkili olmadığı yönünde olsa da hiç zarar veremeyeceği anlamına gelmez. Dikkatli olun ve unutmayın; anahtarlarınız sizin değilse, coinleriniz de sizin değildir.