Bitcoin ile DeFi’yi Birbirinden Tamamen Farklı Kılan Nedir?

Kyle Torpey
| 8 min read

Merkezi olmayan finans (DeFi) uygulamaları, özellikle de Ethereum (ETH) üzerindeki uygulamalar son birkaç yılda popülerlik kazandı. Bitcoin küresel, apolitik bir değer deposu olarak kalıcı olacak gibi görünse de, DeFi’nin arkasındaki temel fikir yeni, temel bir parasal varlık yaratmanın ötesine geçmek ve finansın diğer alanlarına daha fazla merkeziyetsizlik (veya en azından merkeziyetsizlik görünümü) getirmektir.

Kaynak: Adobe/Kokhanchikov

Bitcoin’in temel değer önerisi dijital para alanında güvenilir üçüncü kuruluşların ortadan kaldırılması etrafında inşa edilirken, geleneksel finansal sistemin diğer alanlarındaki karşı taraf riskini tamamen ortadan kaldırmak çok daha zordur.

Tabii ki de bazı insanlar DeFi ekosisteminde bulunan spekülatif tokenlerden getiri elde ederek servet kazanıyor, ancak daha fazla getiri beraberinde daha fazla risk de getiriyor.

Risk profilleri söz konusu olduğuna kripto varlık piyasasının içinde olan herkesin Bitcoin ve DeFi’nin hiç de aynı olmadığını anlaması son derece önemlidir.

Bitcoin tasarruf teknolojisidir

Bitcoin genellikle spekülatif bir yatırım olarak anılır, ancak gerçek şu ki bitcoin yeni bir tasarruf teknolojisi türüdür. Birikim ve yatırım arasındaki temel fark, birikimlerin getiri sağlamaması ve potansiyel bir aşağı yönlü risk içermemesi gerektiğidir. Birikim, bir bireyin belirli bir süre boyunca elde ettiği ve harcanmayan gelirinden elde edilen paradır. Herhangi bir yatırım türü için riske atılmayan, elde tutulan nakit paradır.

Bir tasarruf teknolojisi olarak Bitcoin’in öne çıkan temel özelliği, devlet tarafından ihraç edilen fiat para birimlerinde bulunan enflasyonist standardın tam tersi olarak deflasyonist olmasıdır. Başka bir deyişle, fiat para birimleri zaman içinde değer kaybedebilirken, bitcoin zaman içinde değer kazanmaktadır.

Devlet tarafından ihraç edilen para birimlerinin enflasyonist olma eğiliminin esas nedenlerinden biri, kısa vadede yatırımı ve harcamaları canlandırması ve politikacıların kısa zaman dilimlerinde düşünme ve harekete geçme eğiliminde olmalarıdır. Buna ek olarak, hükümetlerin vergilendirme aracılığıyla halktan toplamak zorunda kalmak yerine, yeni para birimini basit bir şekilde yaratabilmeleri son derece avantajlıdır.

Enflasyonist para politikasının bir yan etkisi insanların birikimlerini bırakarak (devalüasyondan kaçınmak için) daha spekülatif yatırımlar yapmasına yol açmasıdır. Bitcoin’in deflasyonist para politikası ile bireyler borsada neler olup bittiğinden endişe etmek veya bu sorumluluğu üçüncü bir tarafa devretmek yerine Bitcoin’i elde tutabilir ve uzun vadede değer kazanmasına izin verebilir.

Kuşkusuz ki Bicoin’in ağının 2009 yılında piyasaya sürülmesiyle bitcoin’in “değiştirilemez” apolitik para politikasının uygulamaya konması, hükümetlerin artık tasarruf için serbest piyasa parasıyla rekabet etmeden çalışmadığı anlamına geliyor.

Evet, altın da var, ancak değerli metaller dijital dünya için pek uygun değil. Altının gerçek dünyada fiziksel bir nesne olması nedeniyle karşı taraf riski olmadan internet üzerinden kullanılmasının bir yolu yoktur. Altının kullanım kolaylığı açısından başarısızlıkları, ilk olarak kağıt paranın yaratılmasına yol açmıştır.

Bitcoin ile işi bir bankaya veya başka bir saklama hizmeti sağlayıcısına yaptırmadan tamamen egemenlik sağlamak ve kişinin tasarruflarını hırsızlık ve davalüasyona karşı koruması daha kolaydır.

DeFi çok daha büyük riskle daha fazla getiri sağlar

Bu nedenle bitcoin’in öne çıkan esas özelliğinin, karşı taraf riski oluşturmadan veya fonları daha riskli yatırımlara taşımadan kullanıcılarının tasarruflarının değerini korumalarına izin vermesi olduğunu saptadık. Şimdi, DeFi bu noktaya kadar ne yaptı? Enflasyonist, fiat paraya sabitlenmiş stabilcoinlere yoğun bir bağımlılık da dahil olmak üzere Bitcoin’in çözmek için yaratıldığı bir sorunu yeniden gündeme getirdi.

Bugün DeFi alanı ticaret, borç alma, borç verme ve türevler gibi finansal hizmetler etrafında çeşitli uygulamalardan oluşmaktadır. Bu DeFi uygulamaları genellikle merkeziyetsiz, güvensiz ve tıpkı Bitcoin gibi pazarlanırken aslında ona uzaktırlar. Neticede birçok DeFi kullanıcısı bu uygulamalar aracılığıyla kripto varlıklarından yüksek getiri elde ediyor ve bu bir tür risk faktörü olmadan gerçekleşmezdi.

DeFi uygulamaları dünyasında yığınla risk faktörü vardır. Bu uygulamalar potansiyel olarak hatalı akıllı sözleşme kodu, güvenilir oracle’lar, geliştiricinin kontrolünde olan arka kapılar, volatil temel ağ tokenleri (örneğin ETH, BNB), fazlasıyla karşı taraf riskine sahip merkezi stabilcoinler, ponzi benzeri faydası belli olmayan kripto tokenleri ve diğer sorunlu yapı taşları ile bir araya getirilmiştir.

DeFi uygulamaları da birbirine dolanmıştır, ki bu da bir uygulamadaki sorunun diğerlerini de etkileyebileceği anlamına gelir. Temelde şöhret kazandığı kadar çabuk dağılabilen bir iskambil kulesidir.
DeFi genellikle Lego para sistemi olarak adlandırılır, ancak şu anda daha çok Jenga paraya benziyor.

Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, bitcoin dünyanın şimdiye kadar tasarruflar için gördüğü en güvenli, egemen seçenek olarak düşünülürken, DeFi “yatırım” alanına öylesine uzak ki doğrusu tam anlamıyla kumar olarak adlandırılabilir. Kumar oynamakta yanlış bir şey yoktur, ancak Bitcoin ve DeFi’nin güvenliği ve güvenirliği arasındaki aşırı zıtlıklar, sektördeki en tanınmış kuruluşların bazıları tarafından bile neredeyse her zaman tamamen göz ardı edilir.

Bitcoin kullanan düzenlenmiş, merkezi finans kurumlarında da risklerin olduğunu belirtmek gerekir, ancak önemli bir fark, bir şeyler ters gittiğinde kullanıcıların yardım için başvurabilecekleri ya da sorumlu tutabilecekleri birinin olmasıdır. DeFi ile kullanıcı tüm riski kendisine alır ve yolunda gitmeyen yatırımlar için hiçbir güvenceye sahip değildir. DeFi uygulamaları zaman içinde daha güvenilir ve merkeziyetsiz bir hal alabilir, ancak henüz o noktada olmamamız pek çok kişinin şimdilik bitcoin’i geleneksel finansal sisteme dahil etmeyi tercih etmesine neden oluyor.

DeFi zamanla gelişecek

Günümüzdeki ilk DeFi projeleri “hızlı hareket et ve bir şeyleri boz” türündedir, ancak zamanla daha güvenilir ve güvenli uygulamaların gelişmesi kaçınılmazdır. Bitcoin üzerine inşa edilmiş son derece düşük güven DeFi uygulamalarının olması mümkündür ve Lightning Network, böyle bir finansal hizmet inovasyonunun en iyi örneğidir. Lightning Network söz konusu olduğunda, güven veya karşı taraf riski açısından büyük ödünleşimlere gerek kalmadan temel blockchain katmanında gerçekleştirilen işlemlerden çok daha hızlı ve daha az maliyetli ödemeler alırsınız. Bununla birlikte, Lightning Network yine de biraz akıllı sözleşme karmaşıklığı riskini beraberinde getiriyor (rastgele bir DeFi uygulaması kadar olmasa da), çünkü bu ikinci katman Bitcoin ağı hala ilk günlerinde.

Daha yüksek seviyelerde deneyime izin veren Liquid ve RSK yan zincirleri de vardır; ancak bu ağların şu anda proof-of-work konsensüs mekanizması yerine güvenilir kuruluşların federasyonlarına bel bağlaması, devletlerin veya diğer kuruluşların büyük çaplı saldırılarına karşı daha az dirençli oldukları anlamına geliyor. Liquid üzerinde Hodl Hodl‘un Lend‘i ile bitcoin ile teminatlandırılmış düşük teminatlı borç alma ya da borç verme mümkünken, Sovryn ise DeFi uygulamalarının çoğunu Ethereum’dan Ethereum Virtual Machine (EVM) ile uyumlu olan RSK’ya getiriyor.

Daha uzun vadede Ethereum’un Solidity’sinden daha güvenilir görülen Simplicity adlı bir programlama dilinin Liquid’e eklenmesi ve sonunda kendisine Bitcoin’de yer bulması bekleniyor. Bu, daha karmaşık DeFi uygulamalarını destekleyen temel kodla alakalı olarak daha iyi güvence sağlayacaktır.

DeFi’nin güvenliği kesinlikle iyileştirilebilirken, yatırım günün sonunda risk anlamına gelir. Geliştiricilerin yapabileceği tek şey, riskleri teknik düzeyde en aza indirmektir ve kullanıcılar yine de kötü bahisler yapma konusunda özgür olacaktır. Yine de birçok DeFi uygulaması için kritik olan oracle problemi gibi kalıcı sorunlar devam edebilir.

Bitcoin’in arkasındaki temel fikri alıp onu diğer finansal uygulamalara uygulamaya çalışmakta kesinlikle yanlış bir şey yok, ancak bitcoin’i birikim için kullanmakla onu herhangi bir yatırım ile riske atmak arasındaki farkların iyi anlaşılması gerekiyor. Buna ek olarak, DeFi savunucularının bu yeni ortaya çıkan riskler konusunda sahici olmaları gerekir.

Badger DAO ve Sovryn aracılığıyla bitcoin’in DeFi olgusu ile kombinasyonunda bir miktar büyüme oldu ve tutucu bitcoin sahipleri ile çok daha riskli finansal uygulamalar arasındaki bu örtüşmenin çekişmeye devam edip etmeyeceğini görmek ilginç olacak. Bugün DeFi’ye ilişkin tüm risklere rağmen bu eğilim, en azından bugün itibariyle tamamen merkezi olan birçok bitcoin uygulamasının merkeziyetsiz bir hal almasına yol açma potansiyeline sahiptir.
_____

Daha fazlası için:
Bitcoin Üzerindeki DeFi, Ethereum’un Gölgesinde Büyüyecek
Merkezi Olmayan Borsalar 2021’de Hız Kazanacak
DeFi ‘Cini Şişeden Çıktı’ ve 2021’de Büyümeye Hazırlanıyor
2021’de Kripto Güvenliği: DeFi ve Bireysel Kullanıcılara Karşı Daha Fazla Tehdit
DeFi Yatırımcılarının Karşılaştığı 4 Risk
‘DeFi Çökerse, Bitcoin Yine Bitcoin Olacaktır’