DeFi Yatırımcılarının Karşılaştığı 4 Risk

Alex Lielacher
| 4 min read

DeFi (merkezi olmayan finans) piyasasında yıl başından bu yana devam eden etkileyici büyüme, bu yeni finansal ürünlerin riskli doğasına rağmen getiri sağlayan protokollere yüksek bir talep olduğunu gösterdi.

Kaynak: Adobe/mick20

DeFi’nin değer önerisi barizdir: Birtakım finansal hizmetlere sınırsız erişim, kullanıcıya önemli bir avantaj sağlarken aynı zamanda finansal egemenliklerini de artırır. Finansal katılım, maliyet etkinliği, birleşebilirlik ve hazır likidite, çeşitli DeFi projelerinin yarattığı fırsatlar arasında yer alıyor. DeFi şimdilik çoğunlukla getiri sağlama ve yüksek risklerle alakalıdır.

Bu riskler tipik olarak dört ana kategoriye ayrılıyor:

  • Kodlama riski
  • Oracle/merkezileştirme riski
  • Finansal risk
  • Düzenleyici riski

Kodlama riski

Kodlama riskleri, protokolü veya platformu destekleyen temel kod nedeniyle yararlanılabilecek saldırı vektörlerini ifade eder. DeFi, birtakım finansal hizmetleri destekleyen, kodlarla oluşturulmuş bir yazılım paketidir.

DeFi protokollerinin karmaşık yapısı göz önüne alındığında, kodda kötü niyetli taraflara para çalabilecekleri (ve bunu yaptılar) bir saldırı vektörü sağlayabilecek hatalar olması nadir görülen bir durum değildir.

Bununla birlikte, bir hack ile para kaybetme riski dışında, kodlama riskleri de daha geniş DeFi ekosistemi için önemli bir risk teşkil eder. DeFi’deki birleşebilirlik nedeniyle, eğer bir protokol sağlam değilse, bu durum bağlantılı ekosistemin tamamı için bir risk olabilir.

Cambridge Alternatif Finans Merkezi, 3. Global Cryptoasset Benchmarking Study adlı son raporunda bu riski şöyle açıkladı: “Akıllı sözleşmelerin istiflenmesi ve birleşebilirlik de bir risk oluşturuyor. Altta yatan akıllı sözleşme bozulursa, hepsi iskambil kulesi gibi devrilebilir."

Oracle/merkezileştirme riski

DeFi alanındaki protokollerin büyük çoğunluğu bağımlıdır ya da merkezi bir araç kullanır. DeFi sektörünün yeni yeni ortaya çıkan doğası nedeniyle, gelişmekte olan ekipler, verimsizlikleri veya saldırı vektörlerini azaltmak için merkezi bir tarafa belirli bir güç veren sistemlere sahiptir.

İronik bir şekilde, bu merkezi sistemler gelişen platforma bazı avantajlar sağlarken, aynı zamanda ekosistemin işleyişi için önemli bir risktir. (Daha fazlası için: DeFi Neden Her Zaman Düşündüğünüz Kadar Merkezsiz Değildir)

Örneğin, bir dizi Otomatik Piyasa Yapıcı (AMM) ve merkezi olmayan borsalar (DEX) tarafından kullanılan Oracle’ları ele alalım, bunlar genellikle tek bir kaynaktan veri alırlar. Kötü niyetli bir tarafın tekil veri kaynağının kontrolünü ele geçirmesi ve piyasayı kendi çıkarına göre manipüle etmesi basit olduğu için bu bir risk oluşturabilir.

Çoğu geliştirici ekibin ekosistemlerinin merkezileştirilmiş yönlerini zaman içinde aşamalı olarak kullanımdan kaldırmaya odaklandığını belirtmek önem arzetse de, bu araçlar mevcut oldukları sürece yine de risk oluştururlar. Cryptoasset Benchmarking çalışmasına göre, “İster donanım ister yazılım olsun oracle’lar gerçek dünya verilerini akıllı sözleşmeye aktarıyor. Merkezi olmayan protokolleri hedef alan birkaç saldırıda görüldüğü gibi, oracle’lar olası bir sistemik risk kaynağıdır ve veri besleme rolleri manipülasyona açıktır."

Finansal risk

DeFi protokolleri halka açık blok zincirlerine dayanır. Bu blok zincirleri tipik olarak yerel bir dijital varlığa sahiptir. Blok zincirinin varlığının fiyat performansının bir DeFi protokolündeki kilitli varlıkların değerini etkilemesi muhtemeldir. Bu, kar sağlarken zararların olması da olasıdır.

Ek olarak, geçici kayıp (impermanent loss/IL) riski vardır. Geçici kayıp, bir AMM’de tutulan tokenlerin cüzdanda tutulduklarından farklı bir değere sahip olduğunun görüldüğü olguyu ifade eder. Ekosistemin işleyişini sürdürmek için bir AMM’de meydana gelen sinerjik olaylar nedeniyle, varlıkların AMM’de bir cüzdanda tutulmalarına kıyasla daha az değerli olduğu görülebilir.

Balancer Protocol, geçici kaybı "bir havuzun, tokenleri havuzun dışında tutmuş olsaydı sahip olacağından daha düşük değere sahip olma yüzdesi" olarak tanımlıyor. Bir kullanıcı AMM’ye ne kadar uzun süre katılırsa, geçici kaybın kendisini o kadar dengelediğinin görüldüğünü belirtmek önemlidir. Ancak yine de bu bir risk olmaya devam ediyor.

Düzenleyici riski

Tıpkı daha geniş kripto sektörü gibi, DeFi sektörü de belirsiz bir düzenleme ortamı ile karşı karşıyadır. Blockchain sektörü oluşumu nedeniyle halkı korumakla yükümlü düzenleyiciler tarafından yoğun bir şekilde incelemeye tabi tutuluyor.

Ne yazık ki anlayışsızlık ve teknolojinin karmaşıklıkları gibi birtakım faktörlerin kombinasyonu nedeniyle, bazı düzenleyiciler ve yetki alanları DeFi alanının lehine değildir. Neyse ki, bu sorun büyük olasılıkla zamanla hafifleyecektir.

Cambridge Alternatif Finans Merkezi araştırmacıları, "alan büyüdükçe, düzenleyicilerin merkezi olmayan finansal uygulamalara tepkisinin daha fazla çalışma ve anlayış gerektiren düzenleyici bir risk" olduğu sonucuna vardı.
____

Daha fazlası için:
Sektörün İçindeki İsimler BitMEX Olayının DeFi’yi Yükseltmesini Umuyor
‘DeFi Çökerse, Bitcoin Yine Bitcoin Olacaktır’
DeFi’nin ‘Kilitli Toplam Değer’ Metriği Çarpık Bir Aynadır