Demirden Korkanlar!

Erkan Öz
| 5 min read

Bitcoin “Karapazartesi” olarak tarihe geçen 9 Mart 2020’de Cryptonews verilerine göre %7,11 değer kaybetti. Haftasonunu da dahil ettiğimizde 6-9 Mart dönemi kaybı ise %13,58 oldu.

Kaynak: Pixabay/Aaron Olson

9 Mart’ta Petrol %25-30’lara varan düşüş yaşadı. 1991 Körfez Savaşı’ndan bu yana en büyük günlük kayıp. Altın %0,1 artışla adeta sabit kalırken Gümüş %2,4 geriledi.

‘Karapazartesi’nde Amerikan borsa endeksleri Dow %7,79, SP500 ise %7,6 düştü. Buna benzer büyük kayıplar en son 2008 Krizi tepe noktasında görülmüştü.

Özellikle borsa ve petrol tarihi önemli düşüşler gördü. Oysa Bitcoin için bahsi geçen kayıplar olağan sayılabilecek hareketler. Bitcoin için tarihi kayıptan bahsedebilmemiz için 3 günlük gerilemelerin çok çok daha yüksek olması gerekirdi.

Bitcoin tarihinde en kötü ikinci kısa vade çöküş Ağustos 2012’de yaşandı. En büyük kripto para, ‘Bitcoin Savings & Trust’ isimli bir ponzi organizasyonunun batması ile 3 günde %56 düştü! Bitcoin‘in en kötü kısa vadeli kayıpları ise Nisan 2013’te gerçekleşti. 10 Nisan’da 260 $’a ulaşan fiyat Mt.Gox borsası etrafında oluşan kaos ile 3 günde %73,3 çakıldı!!

Şimdi bazı fırsatçılar ‘karapazartesi’nde Bitcoin %7,11 düştü diye kıyameti koparıyor. Neymiş efendim ‘güvenli liman’ ‘değer saklama’ söylemleri çökmüşmüş.

Günlük %7 ve 3 günlük %13 kayıplar Bitcoin için gayet normal olduğu gibi bugün yaşanan satışların piyasa endişelerinden çok bir başka ponzi organizasyonu PlusToken tarafından gerçekleştirildiğine dair de birçok araştırma var.

Bir varlığın güvenli liman ve değer saklama fonksiyonları özellikle uzun vadede anlaşılır. Macrotrends verilerine göre Altın 2008 Krizinde Mart-Ekim döneminde bir ara 968 $’lardan 730 $’lara %24,59 düştü. Gümüş ise Şubat-Ekim döneminde 19,89 $’dan 9,73 $’a %51 çakıldı! Şimdi altın ve gümüş krizde böyle düşünce güvenli liman ve değer saklama işlevlerini kayıp mı etti? Böyle düşünenlere kötü haberim var. 2008 Krizi sert gerilemelerinin hemen ardından Altın Ağustos 2011’e kadar %185; Gümüş ise Nisan 2011’e kadar %400 değer kazandı.

Daha uzun vade baktığımızda 1913’te ABD merkez bankası FED kurulduğunda Altının onsu 20,67 $’dı. Bugün ise Altın 1658 $. Yani son 107 yılda dolar Altın karşısında %98,75 değer kaybetmiş!!

Karapazartesi’ günü dolar dahi euro ve yen gibi para birimleri karşısında değer kaybetti. Peki herşey düşüyorsa artan ne? ‘Pazartesi artan güvenli liman’ söylemine göre artan araç hangisi? Belki fırsatçı arkadaşlar bulamaz ben söyleyeyim: Devlet borçlanma senetleri yani bono ve tahviller.

Bono faizleri düştükçe bono fiyatları artar. ABD 10 Yıllık devlet tahvili faizi geçen hafta tarihte ilk kez %1’in altına düşmüştü. Pazartesi ABD 10 Yıllık faizi %0,709’dan %0,573’e indi. Yani %19,18 değer kazandı.

Şimdi devlet tahvillerine güvenli liman diyebilir miyiz? Her şeyden önce devlet tahvilleri devletlerin çıkardığı iradeye dayalı sınırsız basılan ‘fiat’ para cinsinden işlem görüyor. Sistemin merkezinde yer alan en sağlam kabul edilen fiat para birimi dolar’ın satın alma gücünün altın karşısında son yüzyılda nasıl eridiğini yukarıda gördük.

ABD 10 yıllık devlet tahvili yine sistemde en güvenilir kabul edilen devlet borçlanma senetlerinden bir tanesi. Bu tahvilin faizi 1980’lerden bu yana sürekli düşüyor. “Hah işte mükemmel bir güvenli liman bulduk” mu acaba??

Aynı 10 yıllık tahvil faizi 1960’larda %4’lerden 1981’de %15,68’e tırmanmıştı. Yani %292 değer kaybetmişti. Tüh gitti canım mis gibi güvenli liman. Üstelik bu dönem içinde Altın 1971-1980 yılları arasında %2300 artış kaydetmişti!

İşin daha kötüsü 1980’den beri devlet tahvilleri suni şekilde değer kazanıyor. Altının türev, swap vs çeşitli oyunlarla bastırılması ile devlet borçlanma senetleri ön plana çıkmış durumda. Özellikle 2008 Krizi’nden beri merkez bankaları tarihte görülmemiş ölçüde para basıyor. Para basma piyasadan devlet tahvili alınması yoluyla oluyor. Örneğin Japonya Merkez Bankası o kadar çok para bastı ki yakında satın alacak devlet tahvili kalmayabilir konusu bile gündeme geldi. Japonya bu nedenle şuan dünyanın em borçlu devleti. Kamu borcunun 1 yıllık üretime oranı %238! Batan Lübnan’da bile bu oran %180-200. Amerika’da şuan %100 civarında. ABD’nin (bazı muz cumhuriyetleri gibi) hem yüksek cari açığı hem de sürekli artan bütçe açıkları var.

Bu devlet tahvillerine güvenli liman diye sarılanlara ileriki yıllarda Allah sabırlar versin.

Gelelim uzun vade Bitcoin performasına. Yaklaşık 11 yıllık tarihinde 5 cent’ten, yazıyı kaleme aldığım dakikalarda 7986 $’a yürüyen Bitcoin yatırımcısına (onca büyük düşüşlere rağmen) yaklaşık 160 bin kat getiri sağlamış durumda! El insaf.

Bitcoin’de bir zayıflık arıyorsanız o, Bitcoin’in güvenli liman ya da değer saklama aracı işlevi görmemesi olamaz; kusura bakmayın. Bitcoin’in zayıf yanı belki de fiyatının sürekli ve çok yüksek oranlarda artması olacak.

Bitcoin fiyatı %7 düştüğünü görüp fırsat bu fırsat diye Bitcoine saldıranlar en hafif tabirle çocukça bir mantıkla hareket ediyor. Çünkü yukardaki verilerle gösterdiğim gibi söylemlerinin hiçbir gerçekliği yok. Üstelik bunu kendi coinlerini shillemek için yapıyorlarsa komik duruma da düşüyorlar.

Bitcoin aşırı oynaklık gösteren, konuyu bilmeyenlerin ya da yeterince kuvvetli sinirleri olmayanların uzak durması gereken bir yatırım aracıdır. %7 %13 vb aşağı ya da yukarı hareketler Bitcoin’de gayet olağan olaylardır.

Örneğin Nisan 2013’te 3 günde %73,33 düşen Bitcoin sonra ne yaptı: Sadece 7 ayda 14 kat ya da %1300 artış kaydetti. Demirden korkan bir zahmet trene binmesin…