Merkez Bankası Bağışı

Erkan Öz
| 5 min read
deprem fay

Dün akşam TV’lerin ortak deprem yardım kampanyasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tam 30 milyar TL bağış yaptığını duyurdu. Herkes şaşırdı. “TCMB net rezervleri ekside değil mi? Merkez Bankası nereden para buldu da bağışlıyor?” soruları kafalarda dönmeye başladı.

Bankalar, finansal faaliyetleri çerçevesinde Merkez Bankası’ndan sürekli borç alır ve geri öderler. TCMB bu borçlara faiz uygular. Merkez Bankası böylece sıfıra yakın maliyetle ürettiği kredi-para karşılığında faiz geliri elde etmiş olur. TCMB’nin karının büyük kısmı TL operasyonlarından gelir. Döviz alım-satımları, rezervler ve kur değişimleri de kar veya zarar olarak Merkez Bankası’na yansır.

2021 Yıl sonu itibariyle TCMB, TL operasyonlardan 94 milyar TL kar, döviz pozisyonlarından ise 20 milyar TL zarar etmişti. Nette TCMB 74 milyar TL kar açıklamıştı. (1) 2022’de ise Dünya üzerinde birçok merkez bankası zarar ediyor. TCMB’nin karının çok büyük kısmı kurumlar vergisi ödendikten sonra bankanın en büyük hissedarı ve adeta sahibi olan Hazine’ye yani devlete aktarılır.

Merkez Bankası 30 milyar TL bağışı iki yolla yapabilir:  

  1. (Var ise) kârının bir bölümü ile 
  2. Yoktan para var ederek

Kar üzerinden bu bağışı yapmışsa zaten Hazineye ait olan parayı yine devlete vermiş demektir. Sadece Hazine’nin istediği yere harcayacağı paranın özel olarak deprem için harcanmasını sağlamış olur. Yoktan para var etti ise bu ek enflasyon oluşturacaktır. Böylece TCMB bağış yaptım diyerek aslında 30 milyar TL’yi dolaylı olarak tüm Türkiye halkına ödetecek demektir.

Bana sorarsanız Merkez Bankası muhasebeleştirdiğinde bu 30 milyar TL’lik bağışın kar’dan aktarıldığını göreceğiz. TCMB zarar ederse bu zarar da Hazine tarafından karşılanır. Yani merkez bankası 2022’de ya da 2023’te kar etmediyse bağış faturası Hazineye kalacak demektir.

Neden merkez bankası’nın kardan bağış yapacağını düşünüyorum? Çünkü TCMB yoktan para var etme konusunda dünyanın büyük merkez bankalarına kıyasla çok daha muhafazakar hareket ediyor. Örneğin 2008’’de ABD merkez bankası Fed, kendi bankalarını ve borsalarını kurtarmak için 200 yılda ürettiği merkez bankası parasının 3,5 katını 5-6 yılda piyasaya sürdü. 2020’de ise 200 yılda bastığı paranın 3 katını 3 ayda bastı. Avrupa, İngiltere, Japonya, İsviçre vb merkez bankaları benzer operasyonlara imza attı.

Merkez bankaları yoktan para var etmek için genelde piyasadan devlet bono ve tahvilleri satın alır. Bu tahviller karşılığında var olmayan para üretilip piyasaya verilir. Japonya merkez bankası o kadar çok para bastı ki mevcut devlet tahvillerinın %50’sini satın aldı. Hatta borsa yatırım fonları üzerinden kendi borsasının %7’sinin sahibi haline geldi. İsviçre Merkez Bankası ise yoktan var ettiği yaklaşık 1 trilyon $ değerinde Frank ile Amerika’dan hisse senedi satın aldı.

TCMB ise 2008 ve 2020 krizlerinde para basıp borsayı kurtarmaya vs çalışmadı. Bizim yönetimler TCMB’yi kullanıp borsayı desteklemeyi değil daha çok devlet bankalarından suni şekilde krediler oluşturup sürekli inşaat sektörünü şişirmeyi düşündü. Ben 2018’de Merkez Bankası fiyatlar çok ucuzken altın, gümüş ve Bitcoin vb kriptovarlıklar alsın diye öneri yapmıştım ama gördüğünüz gibi TCMB hisse senedi bile almıyor.

tcmb

Şimdi yabancı yatırımcıların yokluğunda deprem felaketi nedeniyle borsa tam anlamıyla çökme tehlikesi ile karşılaşınca devlet hisse senetlerini destekleme amaçlı bir sürü yeni önlem açıklandı. Bunlardan bir tanesi olarak Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısının aktarıldığı fonların borsaya yatırılabilecek kısmı yüzde 10’dan yüzde 30’a çıkarıldı. Ancak BES fonlarının hisse alabilmesi için şu an ellerinde daha çok bulunan devlet tahvillerini bir şekilde satması gerekiyor. Piyasaya satış yaparlarsa tahvillerin değeri düşer ve faizler artar. Bu noktada TCMB bu devlet tahvillerini satın alacağını açıkladı. İşte böylece ilk kez Merkez Bankası yoktan para basarak tahvil alıp borsayı desteklemiş olacak.

Yoktan para var etme konusunda dünyanın büyük merkez bankalarına kıyasla çok çekingen olan TCMB’nin 30 milyar TL bağışı da para basarak değil kendi ‘kâr’ından karşılayacağını düşünüyorum. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi böyle olsa bile Merkez Bankası aslında zaten Hazine’nin olan bir parayı yine devlete aktarmış olacak. Tek fark eskiden hazine bu parayı her yere harcayabilecekken şimdi sadece depreme harcıyabilecek. Aynı değerlendirmeyi diğer kamu bankalarının ya da devlete ait kuruluşların yaptığı bağışlar içinde yapabiliriz. Devletin devlete yaptığı bu bağışların belki tek bir faydası olabilir o da özel kuruluşları bağış yapmaya teşvik etmek.

TCMB ya da fiilen onu yöneten Cumhurbaşkanlığı neden tahvil satın alarak piyasaya para sürme konusunda çekingen? Muhtemelen büyük merkez bankalarının yaptığı çılgınlıklardan haberleri yok. Ayrıntılı bilgi sahibi olsalar kendileri de bu ‘fırsat’ları kaçırmazdı diye düşünüyorum. Enflasyonun daha da coşmaması için bir süre daha çok bu işleri öğrenmeden gitseler enflasyon altında ezilen halk için daha hayırlı olur…


Kaynaklar:

(1) https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/dfcaf592-5421-4e5e-b12a-56476fb30cb9/31.12.2021+KZ.pdf?MOD=AJPERES

_________

İlginizi çekebilir:

Bitcoin Yükselirken, Bu Ön Satışta 4.5 Milyon Dolar Toplandı, İşte Detaylar

Polygon Fiyat Analizi: zkEVM Mainnet Beta Güncellemesi Yaklaşıyor – MATIC 100$ Olur mu?