Yeni Tür Alıcılar ‘Kripto Ahtapotları’ ile Rekabet Ederken Daha Fazla M&A Gerçekleşebilir

Simon Chandler
| 5 min read

M&A faaliyetleri 2020’nin 2. yarısında ve 2021’de artabilir. M&A’ları hedeflerin kalitesi ve etikisi belirleyecektir. Avrupalı kripto borsaları hedefler arasında yer alıyor. Geleneksel finansal kurumlar ve teknoloji şirketleri aktif alıcılar olabilir.

Kaynak: Adobe/anake

Büyük şirketlerin gelecek aylarda birleşme ve satın almaları arttıracaklarına inanan kripto ve blok zincirinde yer alan endüstri oyuncularının görüşlerine göre, devam eden COVID-19 salgınına rağmen, kripto endüstrisindeki birleşme ve satın alma (M&A) faaliyetleri 2020’nin ikinci yarısında artış gösterecektir.

Her şey elbette pandeminin nasıl bir gelişim gösterdiğine bağlıdır. Küresel ekonominin belirsiz ve kademeli olarak toparlanmaya devam ettiğini varsayarsak, M&A faaliyetleri 2020’nin ikinci yarısında daha büyük kripto borsalarının önderliğinde artış gösterirken, geleneksel finans kurumları ve teknoloji şirketleri de birer aktif alıcı haline gelebilir.

Tüm bunlar için en büyük itici güç konsolidasyon olacaktır. Büyük şirketler, tamamlayıcı hizmetler sunan daha küçük şirketleri bir araya getirerek birleşik bir hizmet ekosistemi sunmalarını sağlayacak.

İlgili alıcılar ve teşvik etkileri

Küresel bir pandeminin yaşandığı bu dönem, birleşme ve satın almalar için tamamen uğursuz bir zaman gibi görünebilir. Cryptonews.com‘a konuşan Binance‘ın CEO’su Changpeng Zhao, kripto sektörünün bu dönemde genel olarak kayda değer bir büyümeye tanık olduğunu ve M&A faaliyetleri için canlanma koşulları yarattığını söyledi.

Zhao, "Pandemi, muhtemelen kriptodan ziyade geleneksel endüstrideki global şirketler için birçok zorluğa neden olmuştur" dedi ve devam etti: "Neyse ki son birkaç ay içinde muazzam bir büyüme gördük, mevcut kullanıcılar daha aktif hale geldi ve yeni kullanıcılar girdi. Fiatın değer kaybetmesine yol açan parasal genişleme politikaları ve hükümetin teşvik paketleri, gerçekte insanları kriptoya yönlendiriyor."

Zhao, endüstride yılın ikinci yarısında da M&A faaliyetlerinin devam etmesini bekliyor ancak bu faaliyetlerin sayısının değişebileceğini açıklıyor.

CEO, "M&A’ların sayısı ve büyüklüğünü hedeflenen projelerin kalitesi ve etkisi belirleyecektir" dedi.

Arcane Crypto‘nun CEO’su Torbjørn Bull Jenssen de 2020’nin ikinci yarısında kripto birleşme ve satın alma faaliyetlerinin artacağını tahmin ediyor.

Cryptonews.com‘a, "Alıcı tarafın ilgisiyle bu faaliyetler artacaktır" dedi. "Büyük kripto şirketlerinin birçoğu çok fazla para topladı ve bazıları ilk halka arz planlarını yapıyor. Bu araç kutularını yalnızca genel ölçeklendirme için değil, özellikle M&A için genişletecektir."

Bildirildiği üzere, Norveçli kripto odaklı yatırım ve araştırma firmaları, sonbaharda Stockholm’de Nasdaq First North borsasında listeleme planlıyor. Jenssen’e göre, "bu Norveç merkezli şirketin mevcut faaliyetlerini ölçeklendirmesine ve M&A anlaşmalarında yer almasına yardımcı olacak."

Bununla birlikte, ikinci koronavirüs dalgası ve buna bağlı kısıtlamalar bu tür bir büyümeyi potansiyel olarak engelleyebilir. Bununla birlikte, Jenssen hükümetlerin yatırım faaliyetlerini teşvik etmek için çaba gösterdiklerini öne sürdü.

Jenssen, "Hem iktisat hem de para politikasından gelen ekonomik teşvik sayesinde koronavirüs pandemisi sermaye piyasaları üzerinde negatif etki gösteremiyor gibi görünüyor" dedi.

Potansiyel hedefler ve düzenlemeye dayalı anlaşmalar

Kripto içindeki herhangi bir alt sektörün orantısız M&A faaliyetine tanık olması pek olası değildir. Changpeng Zhao ve Binance için, yenilikçi ve gerçek fayda sağlayan her şey meşru hedeftir.

Zhao "Endüstri için değer yaratabilen ve blockchain ekosistemini daha da büyütebilen, özellikle de kullanıcı tabanını geliştirmiş, gerçek dünya etkisine sahip olan ve ölçeklendirme çözümü arayan şirketlerin hedef olması muhtemeldir" dedi.

Bu nedenle, Binance’ın yatırım odağı genişliğini koruyor; Zhao ağının Afrika, Latin Amerika, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya çapında "stabilcoin, ödeme, fiat on-off ramp’lar, havale, ticaret altyapısı, blockchain, birlikte çalışabilirlik projeleri, cüzdanlar vb. hizmetlere odaklandığını söylüor.

Torbjørn Bull Jenssen ise Avrupa’daki yerel kripto borsalarını özellikle bir hedef olarak adlandırıyor.

Jenssen, "Bu kısmen kripto borsalarının faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki finansal otoritelere kayıtlı olmalarını gerektiren 5AMLD düzenlemelerinden kaynaklanıyor" dedi.

Jenssen sözlerine ekledi: "Bu lisanslara kendilerinin başvurması yerine, büyük oyuncuların daha küçük oyuncuları satın almayı düşünmesi muhtemeldir."

Yeni bir teklifçi türü geliyor

Jenssen, M&A faaliyetlerine iki tür teklifçinin hakim olacağını belirtti.

"Bunlardan biri, hem ölçek hem de kapsam ekonomilerini güçlendirmeye çalışan büyük kripto borsalarıdır. Diğeri ise şimdilik dışarda kalan ancak kripto sektörünün büyümeye başladığını da fark eden finansal kurumlar ve teknoloji şirketleridir.”

Jenssen, ‘geleneksel’ kurumların kripto borsalarıyla eşit bir seviyeye ulaşmasının biraz zaman alabileceğini öne sürdü. "Sanıyorum ki faaliyetlerin arttığını görmek için 2021’in ikinci yarısına kadar beklememiz gerekecektir."

PwC’nin Küresel Kripto Lideri Henri Arslanyan, daha büyük borsaların ve geleneksel finans firmalarının M&A faaliyetlerinin liderleri olacağını kabul ediyor.

Arslanyan, "Yılın başından bu yana ve zengin firmaların bazılarının, kripto veri sağlayıcılarından aracı kurumlara kadar tamamlayıcı hizmetler sunan firmaları satın aldıklarını gördük. Bu trend devam edecektir” dedi.

Arslanian, borsaların kendilerine tamamlayıcı hizmetler almaya odaklandıklarının altını çizdi. "Kripto unicorn’ları gün geçtikçe kripto ahtapotları haline geliyor — firmalar her ne kadar birbirinden farklı olsa da kısmen benzer teklifler sunuyorlar."

Kripto borsaları M&A faaliyetleri sayesinde kriptonun "tek durak noktası" olmaya çalışacaktır. Bu durum sektörde konsolidasyona neden olan ağ etkileri ve ölçeklendirme ekonomisi yaratacaktır.

En nihayetinde bu tür bir konsolidasyon merkezsizlik ideallerine uygun olmayabilir ancak kriptonun daha elverişli ve erişilebilir hizmetler sunmasına katkıda bulunabilir.