465 Milyar Dolar Nasıl Bulunur?

Erkan Öz
| 5 min read
Görsel kaynağı: Pixabay

Son deprem felaketi bir kez daha Türkiye’nin yapı stokunu yenilemesi gerektiğini hatırlattı. Dünya Bankası Aralık 2021’de bu konu hakkında bir rapor yayınladı. Türkiye’deki yapıların büyük bölümünün 2000 yılından önce inşa edildiğine dikkat çekilen raporda 6,7 milyon binanın sadece %4’ün yenilendiği vurgulandı. Dünya Bankası’na göre tüm binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi için gerekli kaynak tam 465 milyar dolar! (1)

İşin acı tarafı böyle bir paramız yok. 10 Milyonlarca insanımız yeni bir deprem felaketini, eskimiş ya da baştan yanlış inşa edilmiş evlerinde beklemek zorunda kalacak. 16 Şubat itibariyle, Merkez Bankası’nın swaplar hariç rezervleri -44,7 milyar dolar. (2) Bırakın gelecek depremler için kaynak ayırmayı devletin önce kasasındaki eksik bu yaklaşık 45 milyar doları tamamlaması gerekiyor. Aksi halde yakın dönemde bir kur patlaması daha yaşayabiliriz. Ülkemiz yapılan onca ihracat tantanalarına rağmen dışarıya mal satarak para da kazanamıyor. Türkiye 2022 yılında 48,8 milyar dolar cari açık verdi. (3)

Hemen bugün başta zihniyet olmak üzere her şeyi değiştirsek, kısır çekişmeleri bir kenara bıraksak, bilimi ön plana çıkarsak, eğitim sistemini düzeltsek, buradan yeni mezunlar alsak, yeni kadrolarla yeni üretim tesisleri kursak, bunlar ihracat yapsa, yıllık yaklaşık 50 milyar dolarlık cari açığı 45 milyar dolar fazlaya çevirsek, her şey yolunda gitse; Dünya Bankası’nın deprem için hesapladığı 465 milyar doları biriktirmemiz en az 20-25 yıl sürer.

Peki özellikle, meydana geldiğinde bir milli güvenlik sorunu haline gelecek İstanbul-Marmara Depremi için bu kadar vaktimiz var mı? Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat, Salı günü yaptığı değerlendirmede 2030’a kadar yani sadece 7 yıl içerisinde %64 olasılıkla İstanbul’da 7’nin üzerinde bir deprem olacağını belirtti. (4)

kandilli rasathanesi

Bir yandan dünya çapında bir finansal fay kırılması yaşanıyor. Sınırsız dolar sistemi çatırdıyor. Sınırlı paralara ve özellikle Bitcoin‘e doğru büyük bir enerji patlaması gerçekleşiyor. Her şeyi temelden değiştiren devasa bir tektonik  finansal hareket sırasında, faizleri indirelim mi yükseltelim mi diye tartışmak, bozuk zeminde binalarımız düşük mü yoksa yüksek katlı mı olsun diye konuşmaya benzer. Zemin bozuksa her türlü bina yıkılacaktır. Zemin altınızdan kayarken mesele faiz değil rezervdir. Önce rezervinizi yani zemininizi sağlam hale getirmeniz gerek.

2017 Yılında Türkiye’nin devlet olarak rezervlerine Bitcoin vb kriptovarlıklar alması gerektiğini ifade etmiştim. Sadece 6 yıl kadar önce 27 Ocak 2017’de Türekiye’nin toplam döviz rezervi 107 milyar dolar civarındaydı.(5) O tarihte Bitcoin’i 920 dolar ve Ethereum‘u 10,5 dolardan satın almak mümkündü.(6) Türkiye Ocak 2017’de döviz rezervlerinin sadece 5 milyar dolarlık kısmını yani %4,6’sını basit bir portföy ve risk yönetimi ile Bitcoin ve Ethereum’a çevirebilirdi. Merkez Bankası yalnızca 6 yıl önce 4,7 milyar dolarlık Bitcoin ve 300 milyon dolarlık Ethereum alabilirdi. 10 Kasım 2021’de Bitcoin 69045 dolar ve Ethereum 4878  dolar ile tarihi zirvelerini gördüler. O gün Türkiye’nin sadece %4,6 riskle yapacağı 5 milyar dolarlık yatırım 5 yıldan az bir sürede 492 milyar dolara ulaşırdı! Merkez Bankası bu işi profesyonel fon yöneticileri ile yapacağı için teknik sinyaller kötüleşince pozisyonlar kapatılırdı. Yani şu anda nereden baksanız kasada en az 350-400 milyar dolar para olurdu. Devlet, acil dönüştürülmesi gereken kentlerden başlayarak birkaç yıl içerisinde tüm Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirebilirdi.

Bu örneği neden verdim? Her türlü sorunumuzun çözümü için öncelikle zemini yani rezervleri sağlama almak gerekiyor. Bu gerçeği net olarak anlatmak istedim.

Türkiye olarak yukarıda anlattığım 20-25 yıllık üretim odaklı dönüşüm sürecine bugünden tezi yok başlamamız şart. Ancak bunu yaparken bir büyük bina inşa edeceğiz. Yeni yapıyı sağlam zemine yani sağlam rezervler üzerine kurmalıyız. Türkiye bir yandan tüm gücü ile bir üretim seferberliğine başlarken, öte yandan ülke rezervlerini sınırlı paralarla (altın, gümüş ve kriptovarlıklarla) doldurmalıdır. Aksi takdirde binayı yenilemeye başlasak bile en ufak bir dış sarsıntıda yıkılıp gitmesi kaçınılmaz olacaktır…


Kaynaklar:

  1. https://www.ntv.com.tr/amp/ntvpara/dunya-bankasi-hesapladidepreme-dayanikli-bina-maliyeti-465-milyar-dolar,2w5d1V4yHkO6h574Q_yhqQ
  2. https://www.sozcu.com.tr/2023/finans/merkez-bankasi-rezervleri-gecen-hafta-azaldi-2-7593703/amp/
  3. https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/cari-acik-rakamlari-aciklandi/2817569
  4. https://www.medyatava.com/amp/haber/istanbul-depreminin-hem-tarihini-hem-de-buyuklugunu-acikladi-istanbulda-deprem-icin-zaman-daraliyor-kandilli-rasathanesi-deprem-arastirma-enstitusu-muduru-prof-dr-dogan-kalafattan-kritik-istanbul-depremi-analizi_295506
  5. https://www.mahfiegilmez.com/2017/04/merkez-bankas-rezervleri.html?m=1
  6. https://coinmarketcap.com/historical/20170127/

İlginizi çekebilir: