Bitfinex’in Hissedar Hamlesi ve Hack Skandalı

Son zamanlarda Bitfinex’in karşılaştığı düzenleyici zorluklara yanıt olarak, Hong Kong merkezli ana şirket iFinex Inc., şirketin toplam dışa açık sermayesinin yaklaşık %9’unu oluşturan hissedarlarından 150 milyon dolar değerinde hisse satın almayı planlıyor. Bloomberg’in 10 Ekim’de bildirdiği bu hareket, iFinex’e özel işlemleri üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı ve sahiplik yapısını sadeleştirmeyi amaçlıyor.
22 Eylül’de iFinex, hissedarlarına, hisse başına 10 dolarlık bir oranla 15 milyon hissenin geri alınmasını öneren bir teklifte bulundu. Şirkete 1,7 milyar dolar miktarında değer katan bu girişim, şirketin en az bir yan kuruluşundan finansal destek almasına bağlı.
iFinex, hisse geri alım kararını, son yıllardaki başarılı performansının yanı sıra sürekli değişen düzenleyici ortamın sunduğu zorluklara ve fırsatlara karşılık olarak aldı. Bu geri alım, BnkToTheFuture üzerinden iFinex hisselerini alan hissedarlara yatırımlarından çıkma fırsatı sunuyor.
Bu adım, 2016’da Bitfinex’in 71 milyon dolar kaybıyla sonuçlanan Bitcoin hack’inden sonra geldi. Bitfinex mağdurlara tazminat olarak BFX tokenleri dağıttı; bu tokenlerın daha sonra iFinex hisseleriyle değiştirilebilmesi sağlandı.
24 Ekim’de belirlenen son tarihe kadar iFinex’teki bazı yöneticiler ve yan kuruluşları hisse geri alımına katılacaklar. Bu tarih, şirketin düzenleyici zorluklara karşı stratejik bir dönüm noktasını simgeliyor.
Bitfinex Ana Şirketin Hisse Geri Alımı Hack’ten Etkilenen Hissedarları Hedefliyor
Son zamanlarda, Bitfinex’e yapılan siber saldırıyla ilgili olduğu düşünülen bir New York’lu çift gözaltına alındı. Bu çift, büyük miktarda çalıntı Bitcoin ile bağlantılıydı ve suçlama, davanın büyük bir adımını temsil ediyor.
Ilya Lichtenstein ve Heather Morgan isimli çift, yaklaşık 95.000 çalıntı Bitcoin’in takibiyle yakalandı. Bu Bitcoin’lerin bugünkü değeri yaklaşık 2,8 milyar dolar.
Lichtenstein, Bitfinex’in sisteminde bir güvenlik açığından yararlanarak Bitcoin çaldığını kabul etti. Ortak olarak Heather Morgan, bu çalıntı paraları aklama sürecine yardımcı oldu. Eğer suçlu bulunurlarsa, uzun yıllar hapis cezası alabilirler.
İkilinin yakalanmasına yardımcı olan bir diğer faktör, federal yetkililerin Lichtenstein’in bulut hesabında hack ile doğrudan ilişkilendirilen kripto adreslerini bulmasıydı.
Bitfinex, 2016 yılında yaşadığı bu büyük siber soygundan sonra, Amerika Birleşik Devletleri Gümrük ve Sınır Koruma Teşkilatı’ndan bazı fonları geri aldığını açıkladı. Bu geri alınan fonlar, mağdurlara önceden verilen Kurtarma Hakkı Tokenları’nın (RRTs) geri alınması için kullanıldı. Bu tokenlar, mağdurların kayıplarını telafi etmek için verilmişti.
Bitfinex’in Düzenleyici Zorluklar Karşısındaki Direnci ve Uluslararası Genişleme Çabaları
2021 yılında, Emtia Gelecek İşlemleri Ticaret Komisyonu (CFTC), Tether ve Bitfinex şirketlerine büyük bir ceza uyguladı. Cezanın sebepleri arasında Tether’in USDT stablecoin’inin arkasındaki rezervleriyle ilgili yanıltıcı bilgi vermesi ve Bitfinex’in ABD’deki müşterilere izinsiz hizmet sunması yer alıyordu.
CFTC’nin bulgularına göre, Tether’in bu stablecoin’i tam olarak rezervlerle desteklendiğini iddia ettiği süre zarfında, aslında bu destek sadece belirli bir süre için geçerliydi. Tether’in bu rezervleri nasıl kullandığına dair daha detaylı bir inceleme, şirketin nakit dışında da varlıkları rezerv olarak tuttuğunu ve bu varlıkları belirli üçüncü taraflarda sakladığını ortaya koydu.
2023’te ise, Tether ve Bitfinex, ABD’de açılan bir dava sonucunda hukuki bir zafer kazandılar. Mahkeme, Tether’in stablecoin’inin değerinde herhangi bir düşüş olmadığını belirterek davacıların iddialarını reddetti.
Buna rağmen, Bitfinex zorlu regülasyon süreçlerine rağmen başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürdü ve farklı bölgelerde iş yapma fırsatlarını kovaladı. Öyle ki, bu yılın başında, Bitfinex, El Salvador’da faaliyet gösterme izni alarak önemli bir başarıya imza attı.