Dolara Endeksli Mevduat

Erkan Öz
| 5 min read

Dolar/TL’nin 18’i aşması hakikaten Türkiye’yi inanılmaz kötü bir ortama doğru sürüklüyordu. Ticaret ve üretim tamamen durabilir, döviz kurunda artan panik ile bir “kopma gitme” durumu yaşanabilirdi. “Bir An Önce İstikrar Şart” başlığı ile yayımlanan yazımda belirttiğim gibi acil ‘birşeyler yapılmalı’ydı. Kimsenin aklına gelmeyen 70’lerden kalma bir yönteme gidildi ama sonuçta bir müdahale yapıldı.

Dolara Endeksli Mevduat (DEM) uygulaması getirildi. Doların TL fiyatı 18 üstünden sert bir şekilde bugün gün içinde 10,40’lara kadar geriledi. Bu hiç kuşkusuz Türk Lirasının dolara karşı kazandığı bir zaferdir. Ancak bu zafer 1. Dünya Savaşın’da İngilizlere karşı Irak’ta kazandığımız Kut-ül Amare Zaferi’ne benziyor. Yani çok parlak bir başarıdır fakat sadece Türk Lirası’na bir miktar zaman kazandırmıştır. Savaşın genelinin kazanılabilmesi için daha çok yapılması gereken şey vardır. Kut-ül Amare’de İngilizleri perişan ettik, ordumuz büyük moral kazandı. Ancak genel strateji de Almanya’nın yanında savaşa girdiğimiz için aslında kaybetmeye mahkumduk. Tek bir muharebe kazanmak bizi zafere götürmeyecekti.

Bugün dünyada genel stratejik duruma baktığımızda: Bilgi ekonomisi, fabrika tipi üretim ekonomisinin yerini alıyor. Özellikle gelişmiş dediğimiz ülkelerde fabrikalar sökülüp Çin, Vietnam, Bangladeş ve benzeri ucuz emek ülkelerine götürüyor. Amerikalılar Apple’ın yazılımlarını üretebiliyor ancak telefon, tablet, bilgisayar parçalarını kendi ülkelerinde üretemiyor. Böylece üretim şirketleri zombi haline geliyor, kazançları borçlarının faizini bile ödeyemiyor ekonomilerin üretim tarafları çöküyor. Merkez Bankaları ise bu çöküşü inanılmaz oranda para basarak kapatmaya çalışıyor. Böylece tüm dünya çok ya da aşırı enflasyona sürükleniyor. Türkiye olarak dış politik baskılar, yönetimsel hatalar ile biz bu enflasyonu aşırı tarafında hissediyoruz.

Öyleyse Türkiye’nin stratejik duruşu öncelikle enflasyona yol açan sınırsız basılan paralardan kaçınmak olmalı. Yani Merkez Bankası rezervine sınırlı parasal varlıklar doldurulmalı. Altın, Gümüş, Bitcoin ve blokchain alanında gerçekten önemli işler yapan sınırlı altcoinler. 2018 Ağustos ayında bir tweet ile bunun yapılmasını önermiştim. O dönemde Bitcoin fiyatı 6800 dolarlarda idi. Bu sene 10 kattan fazla artışla 69000 dolarları gördü. Sadece bu yöntem ile bile Türkiye’nin döviz sorununu önemli ölçüde çözmek mümkündü. İkinci yapılması gereken Türkiye ekonomisinin katma değerli ve en son en hızlı gelir getiren teknolojik sahalara göre stratejik olarak yeniden yapılandırılması.

Şimdi TL dolara karşı parlak bir zafer kazandı. Peki bu enflasyon sorunumuza çözüm olacak mı? Tek başına hayır. Zaman kazandırıcı bu hamlenin ardından en azından şunlar yapılmalı: Birbiriyle çelişen, netlik oluşturmayan açıklamalardan kaçınmak. Kamuoyuna net ve istikrar sağlayıcı mesajlar vermek. Cari fazla üreten ve Türkiye’de yerli imalatı teşvik eden uygulamalara devam etmek. Bunlar yapılırsa döviz bir miktar istikrar kazanır.

İstikrar çok önemli. Doların hızla yükselmesi birilerini batırır. İşletmelerin kapanmasına sebep olur. Aynı şekilde doların hızla düşmesi de birilerini batırır. Yine ocakların sönmesine, işletmelerin kapanmasına neden olur. Dolar kurunda bir şekilde kısa zamanda aşırı iniş çıkışlar olmayan istikrarlı bir gidiş yakalanmalıdır.

Yeni DEM ürünü döviz riskini sıfırlıyor. Ancak enflasyon riski hala ortada duruyor. Gerçek enflasyon bütün dünyada resmi enflasyondan çok daha fazla. Faizler ise bu gerçek enflasyonu asla karşılamıyor. Vatandaş dolarda dururken bile aslında bugün ABD’de enflasyon resmi olarak yıllık %6.8’e çıktığına göre aslında neredeyse % 13-14 gerçekte kayıp yaşıyordu. Türk Lirasındaki kaybı varın siz düşünün.

Muhtemelen aylarla ifade edilecek bir miktarda dolara karşı zaman kazanıldı. Bu arada kafa karışıklığı yaratmayacak açıklamalar, doların aşırı aşağı baskılanmayarak cari fazlanın devam ettirilmesi, üretimin teşviki, turizm gelirleri ile dövizde istikrar sağlanabilir. Ancak tüm bu unsurlar Türkiye’nin asıl genel stratejik sorunlarını çözmüyor?

Dolar 18 TL’den 10 TL’lere kadar düşmesine rağmen geçtiğimiz 1-2 günde bile yapmış olduğu son zamları geri alan tek bir kuruluş bile görmüyoruz. Bu zamlar alım gücünde ciddi bir erime olarak vatandaşın üzerinde kaldı. Gerekli olduğu için yapılan haklı asgari ücret zammı, bunun tetikleyeceği yeni ücret artışları ve DEM ürününün finansmanı için piyasaya sürülecek ek miktarda TL de enflasyonu körüklemeye devam edecek. Yani yapılan hamle tek başına en büyük sorunumuz enflasyonu durduracak bir çözüm getirmiyor.

Bir savaşı kazanmak için tek ve inanılmaz parlak muharebe zaferlerine değil genel stratejik güç dengesine yönelik hamleler gerek. Bu stratejik hamleler neler olmalı? Blockchain teknolojisi burada nasıl rol oynayabilir? Konu geniş olduğu için yazı uzadı. Bunları da bir sonraki makalede ele alalım…

____
İş birliği bağlantılarımızı takip edin:

Yeni nesil ticaret platformu PrimeXBT ile kripto satın alın

Kripto paralarınızı Ledger ve Trezor gibi cüzdanlarla güvenle saklayın

NordVPN ile kripto işlemlerinizi anonim hale getirin

 

Son dakika haber ve gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter, Facebook ve Telegram‘dan takip edin!