Kredibilite

Erkan Öz
| 5 min read

Güvenilirlik. Ekonominin sağlıklı işlemesi için gerekli belki de en önemli şart. Merkez Bankaları’nın güvenilirliği ya da inandırıcılığı söz konusu olduğunda ise İngilizce’den türetilen ‘kredibilite’ kelimesi kullanılır.

Kaynak: iStock

ABD Merkez Bankası Fed’in St. Louis Şubesi Başkanı Jim Bullard, son haftalarda mevcut Fed’i eski başkanlardan Paul Volcker dönemi ile kıyaslıyor. Volcker 1979-1987 döneminde görev yapmış ve şok faiz artışları ile enflasyonu düşürerek ekonomi tarihine geçmiş bir isim. Bullard’a göre şu an ki Fed Volcker yönetimine göre daha çok ‘kredibilite’ye sahip ve bu sayede mevcut Fed yüksek faiz artışları yapsa da ülkeyi bir ekonomik durgunluk ya da krize sokmadan enflasyonu düşürebilir. Doğrusu hiç güleceğim yoktu.

Fed’in çuvallamaları bir yazı değil kitap konusu olur. Hem de cilt cilt. Yaz yaz bitmez. Mevcut Fed’in yakın dönem başarısızlıkları ise bir önce ki başkan Janet Yellen ile başlar. Haziran 2017’de Yellen utanmadan, sıkılmadan “Bir daha ömrümüz boyunca kriz görmeyeceğiz” dedi. Şak! Üç yıla kalmadan 2020’de küresel kriz patlak verdi.

Bu ‘inanılmaz kredibilite’ ile özel bir şirkette çalışıyor olsa derhal kapının önüne konulacak olan Hanımefendi, nedendir bilinmez Hazine Bakanı yapıldı. Yellen bakanlığı döneminde de kredibilitesine kredibilite kattı. 2021’de Enflasyonun geçici olduğunu söyledi. Oysa kalıcı hale gelen enflasyon 2022’de son 40 yılın en yüksek seviyelerine tırmandı. Bu yanılgı nedeniyle sadece ABD değil tüm dünya bir ekonomik kaosa sürüklendi. Yellen Haziran ayında durumu itiraf etmek zorunda kaldı.

“Enflasyon geçici merak etmeyin” söylemi esas olarak Jerome Powell liderliğinde ki mevcut Fed yönetimine ait. Bu büyük ıska nedeniyle Fed şu an normalden çok daha hızlı parasal sıkılaştırma yapmak zorunda kalıyor.

Böylece tüm dünya piyasaları adeta eriyor. Hiçbiri seçimle iş başına gelmemiş bu idarecilerin müthiş tahminleri ve ‘kredibiliteleri’ nedeniyle sene başından bu yana dünya finans piyasalarında yatırımcılar neredeyse 40 trilyon $ kaybetti! (Dünya üretiminin yarısına eşit) Bu kayıpların 2 trilyon $ dan fazlası da kriptovarlıklar alanında meydana geldi.

Yanılmaların yanında bir de veri gizleme işleri var. 2008 Krizi sırasında Fed, M3 Para Arzını yayınlamayı durdurdu. Neden diye soruldu tabi. Verileri toplamak pahalı, zaten gereksiz gibi bahaneler uydurdular. Oysa toplam para arzının büyüme ya da küçülmesi ekonominin durumunu gösterir. M3 yani en geniş tanımlı para arzı daralıyorsa ekonomi kötü durumda, batıyor demektir. İşte 2008’de bu görülmesin diye M3’ü yayınlamayı durdurdular. Onun bir alt versiyonu olan M2’ye baktığınızda oh mis kriz de olsa ekonomi hep büyüyor gibi görünüyor. Ne ala memleket. Adeta bizim TÜİK enflasyonundan esintiler.

M3’ten aldığı muazzam ‘kredibilite’ ile Fed 2008’de sonra bu sefer de Libor’a el attı. Libor, Londra bankalar arası faiz oranıdır. Bunun yükselmesi kriz işareti. Beyfendiler ve hanımefendiler ‘okullar olmasa milli eğitimi nasıl da iyi idare ederim’ anlayışının bir yansıması olarak bu Libor’u devre dışı bırakmak üzere harekete geçti. Yani sanki ekonomide her şey iyi, Fed bütün sorunları çözmüş de bu hain Libor dünyayı krize sürüklüyormuş gibi bir operasyon. Özgürlükçü, demokratik, serbest piyasacı düzenin savunucusu olması gereken Fed, piyasada oluşan organik Libor yerine kendisinin oluşturduğu yapay bir faiz oranını geçirmeye niyetli ve Libor’u tamamen yok etmeye çalışıyor iyi mi? Son olarak bizzat kredibilite açıklamasını yapan Bullard’ın başında olduğu St. Louis şubesi Fed grafiklerinden altın ve gümüş fiyatlarını kaldırdı. Üstelik hiç bir açıklama yapmadan. Kimbilir bu defa neyi saklamaya çalışıyorlar.

Ne güzel iş. Seçimle değil atama ile iş başına geliyorsun. Sadece ABD’nin değil tüm dünyanın kaderini etkileyecek bir sürü karar alıyorsun. Ancak hiçbir sorumluluğun yok. Kimseye hesap vermiyorsun.

Mevcut Fed’in kredibilite sorunları sadece ekonomik tahminlerdeki büyük yanlışlardan ya da veri gizlemelerden kaynaklansa iyiydi. İşin bir de ‘Insider Trading’ iddiaları boyutu var. 

Eylül 2021’de Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan ve Boston Fed Başkanı Eric Rosenberg’in 2020 Krizi sırasında büyük çaplı borsa işlemleri yaptıkları ortaya çıktı. Ekim 2021’de ise bu isimlere Fed Başkan Yardımcısı Richard Clarida da eklendi. ‘Fed yöneticileri doğrudan etkiledikleri piyasalarda nasıl işlem yapar’ şeklinde büyük tepkiye rağmen 3 tepe Fed yöneticisi ‘Tamam bir daha yapmayacağız’ mealinde komik ve çocukça bir açıklama yaptı. Ama sonunda bu 3 kredibilite abidesi arkadaş da sağlık vs bahanelerle istifa etmek zorunda kaldı.

Bitti mi? Hayır bitmedi. Fed Haziran ayında 75 baz puanlık faiz artışı yaptı. Ancak piyasalar karar günü değil, 2 gün önceden ağır satış baskısı altına girdi. Fed’in bilerek önceden faiz artışı miktarını piyasanın büyük oyuncularına sızdırdığı iddia edildi.

Buyrun size görülmemiş “kredibilite”! Mevcut Fed’in yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır…