Margin Debt

Piyasalarda yatırımcılar bazen sadece ana paraları ile değil borç alarak da işlem yapar. Bu borçlara ‘margin debt’ denir. Yatırımcı özellikle borsanın çok yükseleceğini düşünüyorsa elindeki sermayeye ek olarak borç alır. Böylece alım miktarını ve dolayısıyla karını büyük oranda arttırmayı hedefler.

Ülkemizde hatta dünyada pek dikkat edilmese de ‘margin debt’ piyasalar için önemli bir risk göstergesidir. Margin debt çok hızlı yükseliyorsa piyasada volatilite ve hızlı düşüş ihtimali de artıyor demektir. Piyasa beklediğiniz yönde giderken borç ile yaptığınız işlemler kazancınızı hızla arttırır. Ancak terste kaldığınızda aynı borçlar bu defa zararınızın hızla derinleşmesine neden olur.

Yüksek oranlı ‘margin debt’i olan yani yüksek kaldıraç kullanan yatırımcılar işler ters gitmeye başladığında normalden çok daha fazla psikolojik baskı altında girer. Panik satışlar hızla artabilir. Borçlar için genelde yine hisse senedi olarak gösterilen teminatlar erimeye başlarsa satışlar aniden daha da hızlanır hatta emtia, altın, Bitcoin vb borsa ile aslında ilgisi olmayan piyasalara da sıçrar. Böylece yüksek margin debt bir anda genel bir piyasa çöküşüne bile neden olabilir.

Aşağıda yer alan grafikte yaklaşık son 25 yılda ‘margin debt’in ABD’nin bir yıllık üretiminin yüzde kaçına denk geldiğini görüyorsunuz.

Şimdi ‘margin debt oranı’nın zirveleri ile borsa endeksi SP500’ün tepe noktalarını karşılaştıralım:

2000 Krizi
Margin debt zirvesi Şubat 2000
SP500 tepesi Ağustos 2000

(Yani margin debt 6 ay erirken borsa yükselmeye devam etmiş. Fakat sonra büyük düşüş başlamış.)

2008 Krizi
Margin debt zirvesi Mayıs 2007
SP500 tepesi Eylül 2007
4 Ay

2020 Krizi
Margin debt zirvesi Aralık 2017
SP500 tepesi Şubat 2020
26 Ay

Günümüz
Margin debt zirvesi Eylül 2021
SP500 tepesi Aralık 2021
3 Ay

Burada ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. ‘Margin debt’in hızla artması piyasada riski yükseltiyor. Ancak ‘margin debt’in zirveden düşmeye başlaması riski azaltmıyor aksine daha da arttırıyor. ‘Margin debt’in zirve yapmasının ardından borsanın da zirve yapıp genel bir düşüşün başlaması için adeta geri sayım başlıyor. Bu açıdan margin debt ve getiri eğrisi birbirine benziyor. Getiri eğrisinin tersine dönmesi kriz riskine işaret eder. Fakat eğrinin tekrar düzleşmeye başlaması tehlikenin geçtiği anlamına gelmez. Aksine düzleşme, krizin iyice yaklaştığını riskin daha da arttığını gösterir.

Son çeyrek yüzyılda margin debt düşmeye başladıktan en fazla bir kaç ay sonra piyasalarda da büyük düşüş hatta kriz olmuş. Bunun tek istisnası 2020 Krizi öncesinde 2 yıldan fazla süre Margin Debt düşmesine rağmen çöküşün başlamaması. Bu dönemde aslında bir kaç sert dip denemesi yaşanıyor ancak yine de SP500 endeksi 2673 puandan 2954 puana %10,5 artıyor. 26 Ayda sadece %10’luk kazanç aslında bunun bir yükseliş olmadığını da gösteriyor. Hatta enflasyonu düşerseniz 2 yıl beklemenin reel olarak karşılığı sadece %4,9 olmuş. Bu istisna dönemde borsa çok uzun süre düşmeye direnmiş ama margin debt düşerken doğru dürüst yükselemeyi de başaramamış. Nihayet Mart 2020’de yaşanan kriz ile margin debt düşüşü borsada yine büyük kayıplar ile sonuçlanmış.

Margin debt’in azalmaya başlaması neden çöküş riskini daha da arttırıyor? Borca dayalı her sistemde borçların artmasından çok borçların geri ödenmeye başlaması daha tehlikelidir. Çünkü örneğin kredi kartı borçları kapatılıp yeni borç alınmadıkça daha az alışveriş olur, daha az üretim yapılır, daha çok işsizlik meydana gelir ve bu daha da az borca ve harcamaya yol açarak sistemsel bir çöküşe giden bir kısır döngü oluşturur. Aynı şekilde borsada da daha az ‘margin debt’ daha az alım, hisse fiyatlarının düşmesi, daha fazla zarar, daha da az ‘margin debt’ ve fiyatların daha da düşmesi ile büyük bir çöküşün kapısını açabilir.

Grafiğimize göre 2020 Krizi sonrası Fed’in müthiş para basması sonucu ‘margin debt’ Eylül 2021’de tüm ABD’nin bir yıllık üretiminin yaklaşık %4’üne ulaşarak tarihi rekor kırmış. SP500 ise hemen ardından Aralık 2021 sonundan itibaren düşmeye başlamıştı. Endeks yaklaşık 4800 puandan Eylül 2022’de 3600 civarına kadar %25 değer kaybetmişti.

Tam bu noktada tuhaf bir durum oluştu. SP500 Eylül 2022’den bugüne yaklaşık 9 ayda %22,5 yükseldi ve 4409 puana ulaştı. Oysa ‘margin debt oranı’ bu sırada hala düşüyordu. Oran Eylül 2021’de %4’ten Mart 2023 sonunda %2,39’a geriledi.

Şimdi de ‘margin debt oranı’ ve SP500’ün dip noktalarını kıyaslayalım:

2000 Krizi
Margin debt dibi Temmuz 2002
SP500 dibi Eylül 2002

(Margin debt artmaya başladıktan 2 ay sonra SP500 de yükselmeye başlamış)

2008 Krizi
Margin debt dibi Ocak 2009  
SP500 dibi Şubat 2009
1 Ay

2020 Krizi
Margin debt dibi Şubat 2020
SP500 dibi Mart 2020
1 Ay

Günümüz
Margin debt dibi Ocak 2023
SP500 dibi Eylül 2022

Bu durumda Eylül 2022’de başlayan SP500 yükselişi son çeyrek yüzyılda görmediğimiz son derece istisnai bir durum. Çünkü margin debt düşerken borsa kayda değer şekilde yükselmiş. Geçmiş tüm krizlerde önce ‘margin debt’ tekrar yükselmeye başlamış sonra borsa onu takip etmiş. 9 Ay gibi uzun sayılacak bir dönem boyunca SP500 artarken margin debt dip yapıp yükselmemiş. Ocak sonunda %2,39’a inen margin debt oranı Şubat’ta %2,47’ye çıktıysa da Mart sonunda tekrar %2,39’a düşmüş. Bu arada önceki krizlerde de margin debt sert düşerken ara ara bugünkü gibi çok küçük yükselişler de göstermiş. Yani Mart sonunda ‘margin debt’in dip yaptığına dair hala elimizde bir kanıt da yok. Margin debt oranı 2008 Krizi’nde %1,4’lere kadar düşmüştü.

Öyle ise borsanın ‘margin debt’ten daha önce yükseldiği bu tuhaf durumu takip etmek gerek. Margin debt düşmeye devam eder ve Ocak ayında gördüğü %2,39 seviyesinin de altına inerse borsada yaşanan yükselişin sağlamlığı konusunda ciddi endişe duyabiliriz. Elbette SP500’de başlayabilecek yeni bir sert satış dalgası kripto varlıkları da olumsuz etkileyebilir.

 

___

İlginizi çekebilir:

 

____
İş birliği bağlantılarımızı takip edin:

Yeni nesil ticaret platformu PrimeXBT ile kripto satın alın

Kripto paralarınızı Ledger ve Trezor gibi cüzdanlarla güvenle saklayın

NordVPN ile kripto işlemlerinizi anonim hale getirin

 

Son dakika haber ve gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter, Facebook, Instagram ve Telegram‘dan takip edin!