Ripple, Avustralya Nakliye ve Ticaret İttifakı ile Ortaklık İçin Ön Görüşmelere Başladı

Trent Rhode
| 4 min read
FTA considers a partnership with Ripple
FTA, Avustralya’nın uluslararası tedarik zinciri sektöründeki ödeme sistemlerini iyileştirmek için Ripple ile ortaklık kurmayı düşünüyor / Michal Šteflovič’in Adobe Stock’taki resmi

Avustralya Nakliye ve Ticaret İttifakı’nın (FTA) Direktörü Paul Zalai, TLG ile gerçekleştirdiği bir röportaj sırasında San Francisco merkezli fintech firması Ripple ile gelecekte bir ortaklık olasılığını açıkladı.

Bu duyuru, Ripple için özellikle anlamlı bir dönemde geldi. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile yürüttüğü hukuk mücadelesinden olumlu bir çıkış yakaladıktan sonra global faaliyetlerini genişletme arayışında.

Öte yandan, Avustralya Nakliye & Ticaret İttifakı, Avustralya’nın uluslararası tedarik zinciri sektöründe baskın bir oyuncu olmaya devam ediyor, bu da bu olası ortaklığın izlenmesi gerektiğini gösteriyor.

Zalai’nin Başlangıçtaki Kuşkuculuğu ve Ripple’ın Hukuki Mücadeleleri


Paul Zalai, blockchain teknolojisi hakkındaki sınırlı bilgisini kabul etse de, kripto paralara daha aşina olan oğlunun Ripple’ın dijital varlığı XRP’ye yatırım yaptığını açıkladı.

Zalai, “Tüm bu blockchain şeylerini anlamıyorum. Kabul ediyorum. Ancak anlamaya çalışıyorum. Tüm bu konulara biraz daha hakim olan 32 yaşındaki oğlum, Ripple’a yatırım yaptı ve parasıyla kolayca kumar oynamaz,” dedi.

Zalai, Ripple’ın SEC ile hukuki bir mücadelede bulunduğu bir sırada FTA’ya yaklaştığını da belirtti. FTA başlangıçta herhangi bir görüşmeyi reddetti ve Ripple’a düzenleyici bir açıklık olduğunda geri dönmeleri konusunda tavsiyede bulundu.

Paul Zalai, “Blockchain konusunda bir uzman değilim ama Ripple’ın bir süre önce bize yaklaştığını anlıyorum. Ancak o sırada ABD’de hukuki bir mücadele içindelerdi. Ve onlara olan cevabımız, bu sorun çözüldüğünde geri dönün şeklindeydi,” dedi.

FTA’nın Avustralya’nın Uluslararası Tedarik Zincirindeki Rolü


Avustralya Uluslararası Tedarik Zinciri sektöründe öncü bir kuruluş olan Avustralya Nakliye & Ticaret İttifakı (FTA), ithalatçılardan lojistik hizmet sağlayıcılara kadar çeşitli paydaşları temsil ediyor. FTA, Avustralya’nın ticaret birimleri için kârlılığı artırmaya odaklanırken biyogüvenlik ve lojistikte en üst düzeyde verimlilik elde etmeyi amaçlıyor.

Geçmişteki hukuki engellere rağmen Ripple, ivme kazanmaya devam ediyor. Şirket, son zamanlarda Singapur’da dijital ödeme hizmetleri sunma konusunda tam lisans aldı, bu da çeşitlenme ve büyüme niyetini gösteriyor.

Zalai, Ripple’ın teknolojisini övdü ve Avustralya’daki büyük bankalar arasında önemli bir ilginin olduğunu belirtti.

“Anladığım kadarıyla, gerçek zamanlı sınır ötesi ödemeler gerçekleştirebiliyorlar ve birçok denge ve kontrol mekanizmasına sahip görünüyorlar. Bulunduğum brifingde, ilgilenen birçok büyük banka temsilcisi vardı” dedi.

FTA direktörü, organizasyonunun Ripple’ın tekliflerini gözden geçireceğini ve ürünlerini FTA üyelerine “tanıtmayı düşünebileceğini” açıkladı.

Ortaklığın resmileştirilmesi hala tartışma aşamasında iken Zalai, sonraki adımlar hakkında tahminde bulundu.

Zalai, “Ripple’dan gelen grup, Sydney Limanı’nın sahilinde bir sunum yaptı. Hepsi Singapur merkezliydi. Onlarla iletişimde kalacağız. Öncelikle bazı bilgilendirme oturumları yapacağımızı düşünüyorum. Ancak üyelerimizle onların etkileşimde bulunmalarına izin vereceğiz, üyelerimiz sorular sorabilecek ve nereye gittiğini göreceğiz,” dedi.

Nakliye ve Ticaret Ödeme Sistemlerinde Kesinti Potansiyeli

Ripple ile Avustralya Nakliye & Ticaret İttifakı’nın (FTA) potansiyel işbirliği, nakliye ve ticarette nasıl ödeme yapıldığına dair köklü değişiklikler getirebilir.

Bugüne kadar kullanılan yöntemler, genellikle bankalar gibi aracıları içeren, hem zahmetli hem de maliyetli olan karmaşık işlem süreçlerine dayanıyordu. Bu eski yöntemler, sıklıkla ekstra maliyetleri beraberinde getiren ve uzlaşma süreçlerini geciktiren işlemleri içeriyor.

Ancak Ripple, aracılara olan bu bağımlılığı ortadan kaldırarak anında uluslararası ödemeler sunmayı vaat eden bir blockchain teknolojisine sahip. Eğer bu iki taraf anlaşmaya varırsa, bu işbirliği mevcut ödeme sistemlerindeki aksamaları gidermek adına bir model oluşturabilir.

Bu teknolojik yaklaşım, FTA’nın uluslararası tedarik zinciri içerisindeki pozisyonu düşünüldüğünde, sınır ötesi ödemeleri daha hızlı ve maliyet etkin bir şekilde gerçekleştirmek için bir çözüm sunabilir.

Ancak bu gelişme, uluslararası ticaret ödemelerinde aktif olan finans kuruluşları için bir uyarı niteliğinde. Bu kuruluşların, yeni ve hızlı blockchain tabanlı ödeme yöntemlerine ayak uydurarak dönüşüm yapmaları ya da rekabette geri kalmaları riskiyle yüzleşmeleri gerekiyor.

Bu olası işbirliği, geleneksel finans aktörleri için, ödeme sistemlerini modernleştirme konusunda bir itici güç olabilir ve onları kendi blockchain alternatiflerini geliştirmeye yönlendirebilir.