Yeni Popülizm Bitcoin Dostu mu?

Erkan Öz
| 5 min read
Görsel CryptoNews tarafından AI kullanılarak oluşturulmuştur

Siyaset biliminde ‘popülizm’ toplumda seçkinlerin halkın çıkarlarını bastırdığını varsayan ve devletin bu seçkin tabakanın etkisinden kurtarılıp halkın yararına çalıştırılması gerektiğini öne süren siyasi felsefe olarak tanımlanır. (1) Popülist söylem “sokaktaki insan”ın ezilmişliğini ya da mağduriyetini vurgulayarak, geniş halk kitlelerinin korku, önyargı ve duygusal kırılmalarını kullanır.

Tarih boyunca popülist yönetici ve iktidar örnekleri sık sık görülmüştür. Ancak özellikle 2008 Finansal Krizi’nden sonra dünya yeni bir popülizm dalgası içerisine girdi. Bu ‘Yeni Popülizm’ sanayi ekonomisinin yerleşik sağ ve sol partilerinin sorunları çözememesinin bir sonucu olarak doğdu. Sanayi ekonomisi yerini bilgi ekonomisine bırakırken ortaya çıkan bir çok probleme, eski tip sosyal düzene göre şekillenmiş sağ ve sol ideolojiler herhangi bir çare üretemedi.

Örneğin 2008’de tüm dünya finans sistemi çöküp küresel merkez bankaları son 200 yılda ürettikleri baz paranın kat kat fazlasını bastığında, klasik siyasi görüşler bu sorunu göremedi bile. Elbette yerleşik medya ve üniversite de sınırsız para basılmasını bir problem olarak algılamadı.

Oysa ‘Yeni Popülist’ hareket merkez bankalarını sorguladı. Aşırı para basılması ve enflasyon arasındaki bağa dikkat çekti.

Öte yandan 2008 ile birlikte her derde deva olacağı söylenen ‘küreselleşme’nin de aslında mükemmel olmadığı ortaya çıktı. Globalizasyon üretimi eski sanayi ülkelerinden ucuz emek cennetlerine kaydırdı. Böylece ‘zengin ve gelişmiş’ kabul edilen ‘batı’ ülkelerinde dahi 10 milyonlarca vatandaş işsizlik ya da çok daha düşük ekonomik şartlar ile karşı karşıya kaldı. ‘Yeni Popülizm’ özellikle bu kitlelerin yabancı düşmanlığı gibi eğilimlerine de hitap etti.

Yükselen ‘Yeni Popülizm’ kendisini yerleşik düzen karşıtlığı, yabancı kültürlere düşmanlık, ırkçılık, bazen ekonomik korumacılık, yer yer aşırı ekonomik serbestiyet ve hatta demokrasiye ya da yerleşik bilimsel teorilere muhalefet (bkz. düz dünyacılar) vb şekillerde ifade ediyor.

‘Yeni Popülizm’ yerleşik düzenin en önemli parçalarından biri olarak merkez bankaları ve yerleşik para düzenini de yer yer eleştiriyor. ‘Merkez bankası bağımsızdır’ vb tabu söylemleri dahi sorguluyor.

Bazı yeni popülist liderler ‘sınırsız para’ sorununa değindiğine göre ‘Yeni Popülizm’ yayıldıkça Bitcoin de güçlenir mi?

Görsel CryptoNews tarafından AI kullanılarak oluşturulmuştur

‘Yeni Popülizm’ klasik sağ ve sol ideolojilerin çaresiz kaldığı anda ortaya çıkmış olsa da aslında sorunları hala eski sistem kalıpları içinde çözmeye çalışıyor. Sanayi ekonomisi ölürken yerine gelen bilgi ekonomisini hoş karşılayıp benimsemiyor. Tam tersine daha çok sanayi ekonomisinin ilk devirlerine dönmeye çalışıyor. Burada geriye dönmeye çalıştığı dönem ise bir zamanlar gerçekten var olmuş bir devir de değil. Daha çok her şeyin düzgün çalıştığının varsayıldığı hayali bir evre. Toplumun yaşlandığı ve eskidiği için değil bu hayali devrin eski kadim kurallarını terk ettiği için sorun yaşadığını öne sürüyor.

Bu nedenle ‘Yeni Popülizm’ sınırsız paranın yerine eski tip bir sınırlı para düzenine dönmek gerektiğini düşünüyor. Bitcoin ya da blockchain dünyasının getirdiği oldukça geniş olasılıklara karşı ise hayranlık değil daha çok korku besliyor.

Örneğin ‘Yeni Popülizm’in dünyada belki de en kuvvetli siyasi figürü Donald Trump, 1800’lerin başında ABD’de adeta bir iç savaş vererek merkez bankasını kapatan Başkan Andrew Jackson’ın portresini oval ofise astırmıştı. Ancak iş uygulamaya geldiğinde sadece ‘keşke Doları tekrar altına bağlayabilseydik’ gibi sözler söylemek dışında sınırlı paraya geçiş konusunda pek bir şey yapamadı. Ancak aynı Trump 2017’de sınırlı para Bitcoin, sınırsız dolara karşı deli gibi yükselirken en büyük kripto para üzerinde türev işlemler başlattı. Böylece Bitcoin’i açığa satmayı mümkün kıldı ve kripto varlıklarda büyük bir düşüşün başlamasına neden oldu. (2)

Gelin diğer popülist liderlerin de Bitcoine bakışlarını inceleyelim:

  1. Venezulla’da Nicolas Maduro: Önce Bitcoin’i yasaklamaya çalıştı. 2018’de Bitcoine karşı ülkenin kendi kripto parası ‘Petro’yu çıkardı. Ancak halkın yüksek talebi ve ABD yaptırımları karşısında 2020’de Bitcoin madenciliğini yasal hale getirmek zorunda kaldı. Yine de yüksek vergiler ve çeşitli müdahalelerle Bitcoin üretici ve sahiplerini sıkıştırmaya devam ediyor.
  2. Brezilya’da Jair Bolsonaro: Bir kripto varlık yasası çıkardı ve en azından Bitcoini yasaklamadı.
  3. El Salvador’da Nayib Bukele: Bitcoini para birimi olarak tanıdı ve en büyük kripto varlığa resmi olarak yatırım yapan tarihteki ilk ülke oldu. Sadece popülistler arasında değil tüm dünya liderleri içinde Bitcoini en çok destekleyen kişi.
  4. İtalya’da Giorgia Meloni: Bitcoin hakkında pek bir görüşü yok.
  5. Arjantin’de Javier Milei: Merkez bankalarına karşı olduğu için Bitcoini ‘özel para’ olarak görüyor. Öte yandan ülke ekonomisini dünyanın en kuvvetli sınırsız parası ‘dolar’a bağlamak istiyor.
    Henüz Bitcoini destekleyici bir açıklama ya da icraatı yok.
  6. Hollanda’da Geert Wilders: Bitcoin hakkında herhangi bir dikkat çekici açıklama yapmadı.

Sonuç olarak ‘Yeni Popülizm’ sağ ve solu ile yerleşik düzene ve sınırsız paraya karşı olduğu için Bitcoin’i hemen reddetmiyor. Ancak uygulamada ‘hayali bir eskiye’ dönüş arzusunda olan popülist liderler yeni bir teknoloji olan Bitcoini kolay kolay da kabul etmiyor. Bu nedenle herhangi bir ülkede bir popülist lider iş başına geldiğinde bunu doğrudan Bitcoin ya da kripto varlıklar için faydalı olarak değerlendirmek yanlış olabilir. Hatta popülist liderlerden Bitcoine destek verenler olsa bile, özellikle demokrasi karşıtı eğilimlerinden dolayı, bu destek ilerde Bitcoinin ve kripto topluluğunun imajına zarar bile verebilir.

Kaynaklar:
(1) https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Popülizm
(2) https://finance.yahoo.com/news/trump-administration-popped-2017-bitcoin-191510223.html