3.Dünya Savaşı Çıkar mı?

Erkan Öz
| 5 min read

Herkesin aklında aynı soru var: Bölgemizde yeni bir savaş çıkar mı? Hatta 3. Dünya Savaşı başlar mı? Aslında bu doğru soru değil.

Hem ekonomide hem de hayatın başka alanlarında sürekli geleceği tahmin etmeye çalışmak size çok fayda sağlamayacaktır. Çünkü gelecekte ne olacağını her zaman kesin olarak bilmek, hele de bunu kısa vadelerde yapmak neredeyse imkansızdır. Böyle bir odaklanma çok yoğun çaba gerektirir. Sizi sürekli yorar ve aşırı strese sokar. Üstelik bütün planlarınızı tek bir gelecek tahminine göre yaparsınız, beklentinizin tersi meydana gelirse her anlamda büyük zarara uğrarsınız.

Doğru yaklaşım, sürekli gelecekte ne olacağını tahmin etmeye çalışmak değil olasılıklara karşı çeşitli planları önceden hazırlamaktır. Bir başka deyişle “Savaş çıkacak mı?” ya da “3. Dünya Savaşı Başlayacak mı?” diye tahmin etmeye çalışmak ve stres olmak yerine; “Savaş çıkarsa ne yaparım?” ve “Bu olay daha sonra 3. Dünya Savaşı’na dönüşürse o zaman ne yaparım?” diye alternatif ve kademeli planlar oluşturmak çok daha mantıklıdır. Böylece kesin bir tahminde bulunmak için yoğun bir çaba harcamanız gerekmez. Büyük çoğunluğumuz askeri strateji ya da diplomasi uzmanı değil. Olaylar birden bire patlak verebiliyor. Uzmanı olmadığınız bir konuda ne kadar hızlı araştırma yapıp sonucun ne olacağına dair kesin bir karara varabilirsiniz? Uzman olan kişilere kulak vermek de bir seçenek. Ancak bu yöntemde de bir sürü vakit harcamanız ve sonuçta o uzmanlara güvenmeniz gerekecektir. Elbette uzman da olsa herkes yanılabilir.

Oysa, en kötü olasılıkları dahi baştan gerçekleşmiş gibi kabul edip bunlara karşı ne gibi tedbirler alabileceğinizi önceden planlamak, hem daha kolaydır hem de önceden hazırlık yapmak üzerinizdeki stres yükünün çok büyük bir kısmını ortadan kaldırır. Böylece kötü olaylar gerçekleşse bile hem çok daha sakin kalırsınız hem de sağlıklı kararlar verebilirsiniz.

Öyleyse şimdi gelin ilk adımı birlikte atalım. 1.Aşamada bugün hepimizin medyada dehşetle izlediği olaylar “yeni bir Arap-İsrail Savaşı’na dönüşürse ne olur” diye önceden düşünelim. Tarihi verilere baktığımızda bu tip bölgesel savaşların altın ve gümüş gibi sınırlı üretimi olan parasal varlıklar üzerinde geçici etkilere sahip olduğunu görüyoruz.

Mesela altın 1971-1980 döneminde aslında çok kuvvetli bir yükseliş trendindeydi. Buna rağmen 1973 Arap-İsrail (Yom Kippur) Savaşı’nda çatışmaların meydana geldiği Ekim ayında ‘sarı metal’ 102 dolardan 100 dolar ve aşağısına doğru düşüş yaşadı. Takip eden grafikte inceleyebilirsiniz.

1980’de 800 dolarlara ulaşarak zirve yapan altın, buradan hızla inişe geçti. Söz konusu gerileme 2001 yılında 271 dolara kadar sürdü. Bu yıllarda da bir çok savaş ve siyasi kriz meydana geldi.

  • 1979-1989 SSCB’nin Afganistan’ı işgali
  • 1980-1988 İran-Irak Savaşı
  • 1982 İsral’in Lübnan’ı İşgali
  • 1990 Irak’ın Kuveyt’i işgali
  • 1991 Körfez Savaşı
  • 1991 SSCB’nin Dağılması
  • 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı
  • 2001 11 Eylül Saldırıları

Bu saydığım olaylar, zamanında dünya kamuoyunu ciddi şekilde meşgul etmesine hatta bazıları şok etkisi oluşturmasına rağmen hiç biri altın fiyatında kayda değer ya da kalıcı yükselişlere neden olmadı. Hatta bu savaş ya da krizlerin çoğunda altın fiyatı düştü.

Altın bu dönemde bazı ara yükselişler ve sıçramalar gerçekleştirdi:

  • Haziran 1982 – Şubat 1983
  • Şubat 1985 – Aralık 1987
  • Eylül 1989 – Ocak 1990
  • Şubat 1993 – Temmuz 1993
  • Ağustos 1999 – Ekim 1999

Ancak söz konusu ara yükselişler genelde düşüş trendini tersine çevirmediği gibi savaşlar ile de tetiklenmedi. 2000’li Yıllarda Irak, Afganistan, Ukrayna Savaşları vb’nde de durum değişmedi. Öyleyse küçük çaplı savaşlar ya da bölgesel mücadeleler altın, gümüş ve bitcoin gibi sınırlı varlıklarda bazı yükselişlere yol açabilse bile, korku faktörü ile meydana gelen bu hareketler kısa süreli oluyor.

Bu durumda 1. Aşamada Arap Yarımadası’nın kuzeyinde yeni bir bölgesel savaş meydana gelirse yani şimdilik Gazze ve İsrail arasında yaşanan saldırılar mesela Lübnan, İran, Suriye, Ürdün, Mısır vb ülkeleri de içine çekerse nasıl tedbirler düşünebiliriz? Bölgesel savaş ihtimalinde portföyünüzde bir miktar altın, gümüş ve bitcoin varsa geçici bir yükselişle bir miktar kar elde edebilirsiniz. Düşüş meydana gelirse de uzun süreli olmayacağından fazla endişelenmeniz gerekmez.

Elinizde sınırlı varlık yoksa yükseliş ihtimali için alabilirsiniz. Tekrar edelim düşüş meydana gelirse zaten uzun süreli olmayacaktır. Ancak bölgesel savaşın daha da büyüyüp bir dünya savaşı haline gelmesi ihtimaline karşı altın, gümüş, bitcoin vb edinmek isteyebilirsiniz. Zira bölgesel savaşların sınırlı varlıklar üzerinde etkisi, değişken ve kısa vadeli olurken dünya çapında çatışmalar ise altını güçlü şekilde yukarı itiyor.

Son 300 yılda altını ciddi manada yükselten olayları şöyle sıralayabiliriz:

  1. Napolyon Savaşları
  2. Birinci Dünya Savaşı
  3. Büyük Buhran
  4. İkinci Dünya Savaşı
  5. 70’lerde Büyük Enflasyon
  6. 2000’lerde Büyük Finansal Krizler

Altın fiyatlarını ateşleyen büyük olayların 3’ü dünya çapında savaşlar diğer 3’ü ise derin ekonomik krizlerden oluşuyor. Hepsinin ortak özelliği ise hükümetlerin aşırı para basmasına yol açmaları. Tarihi verilere baktığımızda bu tip olaylara devletler faizleri sert şekilde indirerek ve büyük miktarda para basarak karşılık verdiğinde altın, gümüş ve bitcoin gibi sınırlı varlıklar yükselir diyebiliyoruz.

Öyle ise 2. Aşamada savaş bölgesellikten çıkıp dünya geneline yayılırsa yani çatışmalara ABD, Rusya, Çin vb büyük güçler müdahil olursa buna karşı ne tip tedbirler uygun olur? Dünya genelinde uzun süreli ve masraflı bir savaş ihtimaline karşı portföylerde mutlaka altın, gümüş, bitcoin vb sınırlı varlıklar bulunmalıdır.

Dünya Savaşı senaryosunda da kademeli ihtimaller mevcut. Mesela önce ABD ve Rusya karşı karşıya geldi. Sınırlı varlık miktarınızı arttırırsınız. Çin olayları fırsat bilip Tayvan’a saldırdı. Sınırlı varlık alımlarınızı daha da arttırırsınız. Çin, Rusya, ABD ya da başka güçler birbirlerine karşı taktik yani küçük çaplı nükleer silahlar kullanmaya başladı. Altın, gümüş ve bitcoin alımlarınızı en uç noktaya getirirsiniz. Tabii bu aşamada açık bir pazar bulabilirseniz. Alım yapacak yer pek de bulamadınız diyelim; önceden yaptığınız alımlar zaten savaş bitiminde sizi bir hayli avantajlı hale getirecektir.

Elbette son bir aşama daha var. Büyük güçler birbirine girdi ve hepsi karşılıklı stratejik nükleer füzeler, yani dünyayı yok edecek silahlar kullanmaya başladı. Bu durumda geçmiş olsun. Herhangi bir ekonomik tedbir almaya ya da endişe etmeye gerek yok. Zaten toplu olarak insanlığın sonu gelmiş demektir.

Henüz çatışmalar bir bölgesel savaşa dahi dönüşmedi. Buna rağmen altın gümüş ve bitcoinde korku nedeniyle yukarı doğru hareketler yaşanıyor. Ancak küresel ekonomik şartlar aslında sınırlı varlıkların kuvvetli yükseliş yapmasını desteklemiyor. Büyük merkez bankaları para basmıyor aksine para yakıyor. Faizler yüksek.

Bir bölgesel savaş ya da dünya savaşı ihtimaline karşı şimdiden sınırlı varlık alımı yapmak bir yöntem olabilir. Ancak karşılıklı saldırılar büyüyüp savaşa dönüşmez ve genel küresel ekonomik şartlar altın, gümüş ve bitcoini tekrar aşağı iterse büyük alım yapanlar için ciddi zararlar doğabilir. Bu senaryoya karşı da kademeli hareket etme yöntemi kullanılabilir. Bir miktar alım yapılıp, tansiyon yükselirse, aşama aşama alım miktarı arttırılabilir. Portföy içinde sınırlı varlıklar ve dolar, borsa vb başka araçlar arasındaki dağılım savaş ihtimallerinin gerçekleşmesi beklentilerinize göre ayarlanabilir.

Savaş çıkacak mı çıkmayacak mı diye sosyal medyada ya da TV başında vakit öldürmektense, tüm kötü ihtimalleri listeleyip bunlara karşı hem ekonomide hem de başka alanlarda hangi A, B, C vs planlarını uygulayabilirim diye şimdiden en azından fikir jimnastiği yapmak bile inanın çok daha faydalıdır.

İlginizi çekebilir:

Kripto Para Alım/Satım için En İyi Fiyatı Bulun


Kripto Para Fiyat Takibi – Kaynak: Cryptonews.com