Altın Standardı Gayet Mümkün

Erkan Öz
| 10 min read

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkelerinin ortak bir para birimi oluşturacağı hatta bunun altına dayalı olabileceği iddiaları, Temmuz ayı başında uluslararası basında yer aldı. (1) Hatta ‘Foreign Policy’ dergisi böyle bir hamlenin ‘dolar’ın rezerv para olarak geleceğini tehlikeye atacağına dair bir yazı da yayınladı. (2) Konunun Ağustos sonunda Güney Afrika’da düzenlenecek BRICS zirvesinde ele alınması bekleniyordu.

Ancak Güney Afrika’nın BRICS Büyükelçisi Anil Sooklal, 20 Temmuz’da yaptığı bir açıklama ile gittikçe ısınan tartışmanın üzerine adeta buzlu soğuk su döktü. Sooklal “Ortak BRICS Para birimi konusu hiç konuşulmadı, gündemde değil” dedi.

Güney Afrika’dan gelen açıklamayı duyan ‘sınırsız dolarcılar’ elbette fırsatı kaçırmadı. Sevinçle “Hani altına dayalı para birimi olacaktı? Gördünüz mü? Doları yerinden edemezsiniz. Altın standardı mümkün değil” diye sağda solda konuşmaya, yayın yapmaya başladılar.

Doların uluslararası rezerv para konumunu sürdürmesini ve ABD tarafından hiçbir maliyet olmadan, sınırsız bir biçimde üretilmesini savunan bu arkadaşlara göre altının dünya rezerv parası haline gelmesi imkansız. Bakın sebep olarak neleri gösteriyorlar:

1-Yeterli altın yok

2-Ödeme yapıldığında altını fiziki olarak büyük mesafelerde taşımak çok zor. Hırsızlık olur, büyük enerji ve zaman kaybı yaşanır

3-Altın bölünemez

4-Altın kullanırsak ekonomi küçülür, kimse kredi bulamaz

Bunların tamamı saçma sapan ve geçersiz iddialar. Neden mi? Tek tek anlatayım:

1-Dünya ekonomisinde işlem hacimleri ne kadar artarsa artsın sınırlı sayıda olsa da altın (ve gümüş) miktarı daima söz konusu işlemleri karşılar. Sorun altının miktarı değil, fiyatıdır! Örneğin diyelim ki ‘Klasik Altın Standardı’nın kullanıldığı 1871-1913 döneminde dünyada 1 milyon birim altın bulunsun ve 1 milyar dolarlık uluslararası ticaret gerçekleşsin. 1 Birim altının fiyatı 1000 dolar olurdu. 2023’e geldiğimizde küresel ticaret 100 milyar dolara ulaşsa ve altın miktarı hiç artmasa bile yine tüm uluslararası ticareti altın ile yapabilirsiniz. Sadece altının fiyatı 1000 dolardan 100.000 dolara çıkar. “Altın standardı imkansız çünkü yeterli altın yok” diye geveleyenler aslında şunu demek istiyor: “Aman altının fiyatı artmasın, yoksa bizim çöp sınırsız dolarımızı kim alır?”

2-Ödeme yapıldığında hemen altınları fiziki olarak teslim etmek, uzun mesafelere, soygun riski alarak taşımak, bunun için büyük enerji ve zaman harcamak ille de gerekli değildir. Ona bakarsanız doların kendisi de kağıt olarak fiziki şekilde basılır. Herkes ödeme yapıldığında, hele de büyük ödemelerde hemen balya balya kağıt dolar mı talep ediyor? Bankacılık sisteminde dijital olarak dolar kayıtları tutuluyor. Ancak siz kağıt dolarınızı nadiren talep ettiğinizde bu taşıma ve fiziken teslimat işlemleri gerçekleştiriliyor.

Bazı durumlarda çok ağır kağıt dolar yüklerinin uçaklarla taşındığına dair örnekler de vardır. Hatta mesela 2013’te İsviçre’den Amerika’ya uçak ile dolar taşınırken tam da altın için iddia ettikleri hırsızlık, sınırsız dolar için meydana geldi iyi mi? ABD Merkez Bankası’na 50 milyon dolar taşıyan uçaktan 1,2 milyon dolar çalındı! (4) Bu sınırsız dolarcılar nasıl da ev sahibini bastıran yavuz hırsız görüyorsunuz değil mi? Kendi başlarına zaten gelen olayları, “Aman altına geçersek meydana gelir” diye anlatarak insanları korkutmaya çalışıyorlar. Gerçekten traji-komik.

Klasik Altın Standardı’nın en son uygulandığı 1871-1913 döneminde de her gün sağa sola altın külçeleri falan taşınmıyordu. Kayıtlar tutuluyor belli bir zaman sonra mahsuplaşma yapılıyordu. Günümüzün dijital dünyasında bunu yapmak çok çok daha kolaydır. Kağıt dolar için yapabiliyorsanız fiziki altın ve gümüş için neden yapamayacaksınız?

3-Fiziki altın elbette yalnızca bir noktaya kadar küçültülebilir. Ama soyut olarak tutulan kayıtlarda küçültmenin aslında herhangi bir sınırı yoktur. Dijital çağda, bilgisayarlarla kayıt tutarken altını ya da gümüşü istediğiniz kadar küçük birimlere bölebilir; fiyatları ne kadar artarsa artsın günlük işlemleri bu şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

4-En komik olanı ise altın kullanılırsa ekonominin küçüleceği iddiası. Klasik Altın Standardı’nda altın üzerinde kredi oluşturma konusunda herhangi bir sınırlama yoktu. Olamazdı da.

Tarih boyunca altın standartlarının amacı piyasanın kredi ya da itibari para üretmesini engellemek değildir. Çünkü piyasa ancak belirli şartları sağlayanlar için kredi üretir. Kredi alıp başarısız olursanız bunun cezasını iflas ederek ödersiniz. Sınırsız para üreten bir devlet ya da bir merkez bankası da gelip sizi kurtarmaz. Bu nedenle kredi verenler de, kredi alanlarda son derece dikkatlidir. 2008 Krizi öncesinde olduğu gibi işi bile olmayan kişilere ev kredisi verilmez. Altın standardının sınırlamaya çalıştığı şey devletin veya merkez bankasının yoktan para ya da kredi var etmesi ve bununla organik olmayan kredi balonları oluşturmasıdır.

Klasik Altın Standardı döneminde merkez bankaları kasalarında bulunan altın miktarı kadar banknot üretebilirdi. 
Aşağıda yer alan grafikte 1885 yılında altın standardında olan 11 ülkenin (5) krediler dahil toplam para arzının kompozisyonunu görüyorsunuz.

1885 yılında altın standardında olan 11 ülkenin krediler dahil toplam para arz

Buna göre ekonomide altın ve gümüşün kapladığı yer toplam %33’tü. Bunlara dayalı olarak üretilen merkez bankası banknotlarının miktarı ise sadece %27 idi. Yani o dönemde merkez bankaları izin verilen miktardan bile daha az kağıt para basmıştı. Geri kalan %40 ise var olan altın ve gümüşe dayalı olarak üretilmiş kredilerden oluşuyordu.

Bugün sınırsız dolarcı arkadaşlar, altın standardında kredilerin serbest olmasını, “Bakın ‘Altın Standardı’ zaten hiç yokmuş” diye pazarlamaya çalışıyorlar. Allah’tan korkun be!

Altın standardı piyasaları asıl olarak devletin değil ekonomik aktörlerin yönlendirmesini sağlar. Kendilerini kurtaracak bir devlet olmadığını bilen firmalar ve bireyler, kredi alır ya da verirken, iş kurarken veya yatırım yaparken derin araştırmalar yapar ve son derece dikkatli karar verirler.

Altın standardında kredi ve para arzı sürekli ekonomiden daha hızlı artmaz. Bu nedenle enflasyon yani fiyat artışları değil daha çok deflasyon yani fiyat düşüşleri görülür. Paranın yani bu durumda altın ve gümüşün değeri zamanla azalmak yerine sürekli arttığı için firmalar ve insanlar borç almaya değil, tasarruf yapmaya teşvik edilir. Güçlü tasarruflar sayesinde ekonomi iyi düşünülmüş, gerçekten üretici olan projeler için her zaman kredi üretebilir.

Yukarıda çizdiğim teorik tablo tam olarak Klasik Altın Standardı’nın uygulandığı 1871-1913 döneminde birebir gerçekleşmiştir. Bu tarihler ikinci sanayi devriminin yaşandığı yıllardır. Elektrik, telefon, büyük makineler ve fabrikalar, kimya ve ilaç endüstrileri, seri üretim, tren, otomobil, uçak gibi modern hayatımızı şu anda bile domine eden en önemli icatlar ya bu dönemde ilk kez üretilmiş ya da yaygın hale gelmiştir.

Sınırsız dolarcılar insanların tarih bilmemesinden faydalanarak altının üretimi durduracağını, kredileri yok edeceğini, ekonomiyi batıracağını iddia eder. Oysa 1871-1913 arasında bunun tam tersi meydana gelmiş; altın rezerv para iken sağlıklı tasarruf ve kredi oluşumu sayesinde ekonomi özellikle Amerika’da tarihi rekorlarla büyümüştür. Üstelik sürekli devrim niteliğinde yeni icatlar yapılan ve verimlilikte patlamalar görülen bu devirde, çalışanlar devamlı yükselen değil düşen fiyatlarla karşılaşmış ve genelde sürekli artan refah içinde yaşamıştır.

Sonuç olarak sınırsız dolarcıların ileri sürdüğü hiçbir argüman altın standardının tekrar kullanılmasını engellemek için geçerli değildir. BRICS Ülkeleri bugün altın standardına geçmek için henüz erken olduğunu düşünebilir. Ancak tarihin akışı günümüzde sınırsız paralardan sınırlı paralara doğru gerçekleşmektedir.

ABD ve Avrupa sürekli sıfır maliyetle istediği kadar para üretip, bu dijital kayıtlar ile BRICS ülkeleri gibi yerlerden gerçek mal ve hizmetleri satın alıyor. Örneğin Çin halkını yıllarca köle gibi çalıştırıp ürettigi malları Amerika’ya göndererek 3 Trilyon dolar rezerv biriktirmişti. Oysa ABD özellikle 2020 krizi sırasında aşırı dolar basarak gerçekte %18-20 arasında enflasyona neden oldu. Çin vb üretici ya da hammadde satıcısı ülkeler ellerinde tuttukları dolarların hızla eridiğini görüyor. Şimdi, Fed’in krize yol açsa bile canhıraş bir şekilde neden enflasyonu düşürmeye çalıştığını da daha iyi anlamışsınızdır. Ancak geçici olarak enflasyonu düşürseler bile batı dünyasının (Almanya ve Japonya hariç) geneli bugün artık üretici değil, tüketici. Bugün olmazsa yarın karşı taraf ürettiği gerçek mal ve hizmetler için gerçek yani sınırlı para talep edecek.

Tarihi sınırlı paralar altın ve gümüştür. 2008 Krizi’nden sonra bunların yanına Bitcoin de eklenmiştir. Sınırsız dolarcılar ne yaparsa yapsın, ne kadar yalan söylerse söylesin, geleceğin uluslararası para düzeni altın, gümüş ve Bitcoin ağırlıklı yeni bir yapıya geçecektir.

 

Kaynaklar:

  1. https://www.kitco.com/news/2023-07-07/Russia-confirms-BRICS-will-create-a-gold-backed-currency.html
  2. https://foreignpolicy.com/2023/04/24/brics-currency-end-dollar-dominance-united-states-russia-china/
  3. https://www.reuters.com/world/brics-currency-not-august-summit-agenda-south-african-official-2023-07-20/
  4. https://www.cbsnews.com/newyork/news/fbi-1-2m-missing-from-swiss-jet-at-jfk/
  5. http://socialdemocracy21stcentury.blogspot.com/2013/03/the-classical-gold-standard-era-was-myth.html?m=1

11 Ülke: ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika, İsveç, İsviçre ve Japonya.

 

___

İlginizi çekebilir: