Aynı Yalanlar

Erkan Öz
| 6 min read

Bitcoin fiyatı yükselince aynı insanlar ortaya çıkıyor ve bıkmadan usanmadan aynı yalanları söylüyorlar.

kaynak:  jacqueline macou/pixabay

Bunlardan biri de Microsoft kurucu ortağı Bill Gates. Dünyanın en zenginleri arasında sayılan Gates, son olarak 24 Şubat’ta CNBC’den Andrew Ross Sorkin ile bir Clubhouse röportajı sırasında Bitcoin’den bahsetti. Gates “insanlığın bildiği diğer yöntemlerden” daha fazla elektrik tükettiğini iddia ederek Bitcoin’i aşırı enerji kullanımı nedeniyle eleştirdi. 

Bill Gates, şöyle konuştu: “Bitcoin’e yatırım yapmayı seçmedim. Sıtma aşıları satın alıyorum. Kızamık aşıları alıyorum. Ürün üreten şirketlere yatırım yapıyorum.”

Şimdi: 

Yalan 1-Bitcoin aşırı enerji tüketiyor.

Yalan 2-Bitcoin bir ürün üretmiyor.

İki yalanı birlikte ele alalım. Bitcoin çok enerji tüketiyor. Peki ama bunun aşırı olduğuna kim karar veriyor? Ya da neye göre aşırı?

Bu aşırı ya da Bitcoin ürün değil veya ürün üretmiyor görüşleri aslında daha temel bir yanlış ya da yalana dayanıyor: “Bitcoin hiçbir işe yaramıyor” fikrine.

Bitcoin işe yarıyor mu gidin Arjantin’de, Venezuela’da, Zimbabvede, İran’da aşırı enflasyon altında ezilen ekonomik olarak yok oluş ile karşı karşıya kalan 10 milyonlarca insana sorun bakalım! Çocukları açlıktan ölmek ile karşı karşıya iken Bitcoin sayesinde kurtulan ailelere sorun! Savaş zorbaları veya diktatör hükümetlerin elde avuçta kalan ufacık paralarına el koymasını Bitcoin sayesinde engellemiş olan milyonlarca Suriyeli ya da Libyalıya sorun! Batı ülkelerinde güya refah toplumlarında yaşadıkları halde merkezi finansçıların aldıkları aşırı risklerle 2008 Krizi’nde mahvolmuş ama Bitcoine yaptıkları küçücük yatırımlarla bugün hayatları değişen insanlara sorun…

Bitcoin bugün dünya çapında 100 milyondan fazla kullanıcısı olan, en az 43.000 bilgisayarda yüklü, hiçbir merkezi otoritenin kapatamayacağı, hiçbir zaman çökmeyen, hacklenemeyen, hiçbir dini, politik, kültürel, ideolojik vs insan etkisi altında olmayan, tamamen tarafsız, otomatik, kayırmacılığın ya da rüşvetin işlemediği, para politikası değiştirilemeyecek, küresel bir rezerv para ağıdır. Ürettiği rezerv paranın adı da Bitcoindir ve bu sınırlı miktarda üretilebilen rezerv paranın değeri Mayıs 2010’da 0,0025 $’dan bugün 20 milyon kat artışla 50.000 $’a yükselmiştir! Bu kadar kıymetli bu kadar işe yarayan bir dijital ağın güvenliğinin sağlanması için harcanan enerji kesinlikle ‘aşırı’ değildir.

Bugün klasik merkezi finans sistemi dünya çapında binlerce merkez bankası ve banka çalıştırıyor. Buralarda milyonlarca insan görev yapıyor. Oysa bu sistemin ürettiği rezerv paraların  dolar, euro vb en kuvvetlileri bile yavaş yavaş enflasyon ile değer kaybediyor. Bu sistem 2008 Krizi’nde öyle çuvalladı ki insanlık tarihinde hayal bile edilmemiş negatif faiz diye bir politikayı uygulamak zorunda kalıyor. Yani bırakın değeri korumayı, hiçbir günahı olmayan yatırımcının varlıklarını sürekli tıraşlayan bir sistem haline dönüştü.

En basit uluslararası ödemeleri bile hızlı ve ucuz şekilde gerçekleştiremiyor. Asıl ihtiyacı olan dar gelirli insanlara değil sürekli zaten büyük sermayedar olan ekonomik aktörlere adeta bedavaya hatta üzerine para vererek krediler sağlıyor. 

Eski sistem merkezi modelde kurulduğu için her an siber saldırı ve sistemsel çöküş tehlikesi ile karşı karşıya. Bill Gates’in bu açıklamayı yaptığı gün bir başka Bitcoin düşmanı ve yalancısı olan ABD Hazine Bakanı Jannet Yellen da Bitcoin için  yetersiz demişti. Allahın sopası yok aynı gün Fed’in bankalarla iletişimini sağlayan sistem çöktü ve saatlerce geri dönemedi. Arkalarında milyarlarca dolar sermaye olan en büyük şirketler dahi (Google, Instagram, Facebook, Twitter vb) çöküyor ya da hackleniyor. Oysa Bitcoin kurulduğu günden bu yana 12 yıldır saat gibi çalışıyor 1 dakika bile çökmedi.

Şimdi böyle çok kıymetli, çok faydalı ve güvenilir ürün-hizmetler sunan bir sistemi kurmak ve işletmek için enerji harcamak neden aşırı oluyormuş? 

Bitcoin’nin ne kadar enerji tükettiğini kabaca hesaplayabilirsiniz. Digiconomist.net’e göre Bitcoin 14 Şubat 2021’de yıllık minimum 55 twh maximum 77 twh elektrik tüketiyordu.

Bu yetersiz merkezi küresel finans sisteminin ise nasıl verimsiz ve devasa bir enerji karadeliği olduğunu tam olarak hesaplayamazsınız bile. Yine de bir deneme yapalım: Sadece ABD ve Avrupa Birliği’nde finans sektöründe yaklaşık 12 milyon insan çalışıyor. ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerine göre bir insanın ortalama yıllık enerji tüketimi 10.649 kwh. Yani sadece ABD-AB finans çalışanları bile  yılda  127,8 twh elektrik tüketiyor. Bu insanların bu işlerde çalışabilmesi için on yıllarca süren eğitimleri süresince ne kadar enerji harcandığını ise tahmin etmek mümkün değil. 

‘The Bankscope Global Banking Database’e göre dünya çapında sadece bakacılık lisansı olan 32.000 kuruluş var. Banking Reports CEO’su David Gyori’nin Linkedin sayfasında paylaştığı verilere göre ise bu kuruluşların dışında en az 60.000 daha banka benzeri kurum var. İşte bu toplam 92.000 bankanın sayısız genel müdürlük ve şube için kullandıkları arazileri, binaları ve  bunların inşaası için harcanan enerjiyi bir düşünün.

Medium’da Zodhya isimli kullanıcı tarafından 15 Nisan 2018’de yayınlanan bir çalışmaya göre dünya çapında bankaların sadece server, şube ve ATM’lerinin tükettiği yıllık elektrik miktarı 140 twh.

Yani olabilecek en dar ve eksik bakış açısından baksak dahi günümüzde merkez bankaları ve bankalar dünyada yıllık yaklaşık 270 twh enerji harcarken alternatif Bitcoin network’ü maximumdan bile hesaplasak sadece 77 twh elektrik harcıyor. 

Burada can alıcı nokta milyonlarca insanın on yıllarca eğitimin ardından sağlayabildiği bir hizmetin çok daha iyisini Bitcoin sadece bir yazılım olarak sağlayabiliyor. Bir enerji verimliliği kıyaslaması yapılırsa Bitcoin her zaman üstün gelecektir.

Ayrıca çeşitli araştırmalar Bitcoin’nin harcadığı enerjinin çoğunun çevreci yenilenebilir kaynaklardan geldiğini de ortaya koyuyor. Deutsche Bank, Çin Ulusal Enerji Ajansı, Morgan Stanley, ve Coinshares’in ortak bir araştırmasına göre Bitcoin madenciliğinde çevreci enerji kaynaklarının oranı %78, Cambridge Üniversitesi’nin bir başka araştırmasına göre ise bu oran %76. Bitcoin üretiminin çoğu Çin’de hidroelektrik santraller ile çalışan madenciler tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak küresel merkezi bankacılık sisteminin enerji tüketiminim bu şekilde yenilenebilir kaynaklara odaklandığına dair hiçbir şey söyleyemeyiz.

Nihayet, söyleşinin sonunda Bill Gates Bitcoin hakkında bu palavraları neden ortaya attığı aslında açıklıyor:

“Gates Vakfı, şu anda “ultra düşük” işlem ücretlerine sahip kendi dijital para birimlerini geliştiriyor.”

Yani bilgisayar işletim sistemleri alanında yıllarca tekelciliğe alışmış, kötü performanslı ürünleri bile bu şekilde piyasada yıllarca tutundurmuş olan Gates, dijital para işine girmek istiyor ve bu alanda olası en büyük rakibini de şimdiden karalamaya başlamış. 

Kusura bakmasın Bitcoin ile bu şekilde uğraşanların sonu pek hayırlı olmadı. Kendisine Bitcoin tarihini okumasını tavsiye ederim.