El Salvador, COVID Yardımının Üçte Birini Bitcoin’e Harcadı

| 3 min read

El Salvador COVID Bitcoin fundsGörüntü Kaynağı: RawBeautyPixels, Adobe Stock.

Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) tarafından yürütülen detaylı bir araştırma, El Salvador hükümetinin, COVID-19 pandemisinin yarattığı ekonomik sarsıntılarla mücadele etmek üzere alınan yardım kredisinin büyük bir bölümünü, ülkenin gündemdeki Bitcoin projelerine kaydırdığını ortaya koydu.

2020 yılında COVID-19’un küresel etkisi, El Salvador ekonomisini sert bir şekilde vurdu ve ülkenin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) neredeyse %8 oranında düşüş gösterdi. Bu durum, milyonlarca vatandaşı ekonomik olarak zor durumda bırakırken, aynı zamanda katı kapanma önlemlerine uyum sağlamalarını da zorlaştırdı. Bu bağlamda, Orta Amerika Ekonomik Entegrasyon Bankası (BCIE) tarafından 2021 yılında onaylanan 600 milyon dolarlık yardım kredisi, zarar gören küçük işletmelere can suyu olması amacı taşıyordu.

Ancak OCCRP‘nin soruşturması, bu yardım fonlarının sadece küçük bir kısmının gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaştığını gösterdi. Araştırma, Başkan Nayib Bukele yönetiminin, 200 milyon doların üzerinde bir meblağı, ülkeyi dünyada Bitcoin’i yasal ödeme aracı olarak kabul eden ilk ülke haline getirme hedefi doğrultusunda kullanmak üzere yönlendirdiğini belirledi.

Bu hamle, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarından ciddi eleştirilere maruz kaldı. Zira Bukele hükümeti, bu parayı El Salvador genelinde Bitcoin’in dağıtımını ve kullanımını sağlayacak altyapıyı inşa etmek amacıyla kullandı. Bu durum, yardım kredisinin anlaşma şartlarını ihlal eder nitelikteydi; çünkü kredinin şartları, fonların kripto para projeleri için kullanılmamasını öngörüyordu.

BCIE Başkanı Dante Mossi, fonların kullanımı konusunda esnek bir yaklaşım sergiledi ve paranın değiştirilebilir olduğunu kabul etti. Ancak Mossi, Bitcoin’in El Salvador ekonomisinde yalnızca %1’den az bir paya sahip olduğunu da dile getirerek, bu durumun ekonomik etkilerini sorguladı.

COVID Kredisi, Küçük İşletmelere Ulaşmada Başarısız Oldu


Nisan 2021’de, Orta Amerika Ekonomik Entegrasyon Bankası (BCIE) tarafından onaylanan 600 milyon dolarlık kredi, küçük işletmeleri destekleme ve 4 milyon insanı ekonomik olarak rahatlatma vaadiyle umut yaratmıştı. BCIE Başkanı Dante Mossi, bu fonların toplumun geniş bir kesimine yardım etmek üzere kullanılacağını belirtmişti. Ancak, Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) tarafından yürütülen soruşturma, bu vaatlerin ne ölçüde gerçekleştirildiğini sorguladı.

OCCRP’nin bulgularına göre, fonlar Temmuz 2021’de ülkeye ulaştığında, sadece 20 milyon dolar küçük işletmelere kredi olarak dağıtıldı. Geriye kalan 425 milyon dolarlık büyük bir meblağ ise “devletin genel yükümlülükleri”ne aktarıldı. Bu durum, El Salvador hükümetinin, uluslararası kredi anlaşmasının şartlarını ihlal ederek, Bitcoin projelerine kaynak yönlendirdiğini ortaya koyuyor.

OCCRP’nin raporuna göre, bu fonların bir bölümü, ülkenin Bitcoin altyapısını inşa etmek ve kripto para birimini yasal ödeme aracı olarak benimsetmek için kullanıldı. Bu, kredi anlaşmasında belirlenen “kripto para projeleri için parayı kullanmama” yasağını açık bir şekilde ihlal ediyor.

Hükümet, Pandemi Yardımından Ziyade Bitcoin Dağıtımına Öncelik Verdi


Haziran 2021’de El Salvador’un Başkanı Nayib Bukele, dünyada bir ilki gerçekleştirerek Bitcoin’i yasal ödeme aracı olarak kabul edeceklerini duyurdu. Bu radikal adım, uluslararası finans kuruluşları IMF ve Dünya Bankası tarafından endişeyle karşılandı ve finansal istikrar riskleri konusunda ciddi uyarılar yapıldı. Ancak Bukele, bu uyarıları dikkate almadan kendi yolunda ilerlemeye karar verdi.

Ertesi ay, Orta Amerika Ekonomik Entegrasyon Bankası’ndan (BCIE) sağlanan COVID-19 yardım kredisi El Salvador’a ulaştı. Bukele yönetimi, bu fonlardan 200 milyon dolardan fazlasını, Bitcoin’i desteklemek amacıyla geliştirilen Chivo dijital cüzdan uygulaması gibi projeleri finanse etmek üzere kullandı. Ülkedeki her vatandaş, dijital para birimini benimsemelerini teşvik etmek amacıyla 30 dolar değerinde ücretsiz Bitcoin aldı.

Ancak bu hamle, birçok ekonomist ve uzman tarafından eleştirildi. Eleştiriler, özellikle pandemi yardım fonlarının, volatil ve deneyimsel bir doğaya sahip olan kripto para birimi projelerine yönlendirilmesinin mantıklı olup olmadığı üzerine yoğunlaştı. Ekonomist César Villalona, durumu net bir şekilde özetleyerek, “Bitcoin yasası geçti, ama gerçekte Bitcoin diye bir şey yok; Bitcoin yasal ödeme aracı değil. Yasa var ve gerçeklik var. Gerçek şu ki, ülke hala dolarla işlem görüyor” şeklinde konuştu.

El Salvador’da Bitcoin Benimsenmesi Hedeflerin Altında Kalıyor


ABD Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu’nun 2022’deki çalışması, El Salvador’da Bitcoin’in benimsenmesi konusundaki zorlukları gözler önüne seriyor. Chivo uygulaması kullanıcılarının yalnızca %10’undan azının Bitcoin’i aktif olarak kullanmaya devam ettiği bulgusu, Başkan Bukele’nin ülkesini kripto para birimiyle dönüştürme hedefinin oldukça uzağında olduğunu gösteriyor.

Yapılan bu yardımın asıl amacı, pandemi sırasında zor durumda olan küçük işletmelere yardım etmekti. Ancak, 600 milyon dolarlık bu kredi, büyük bir bölümü Bukele’nin Bitcoin vizyonunu finanse etmek üzere kullanılarak, ulusal ve uluslararası seviyede tartışmalara yol açtı. Bu durum, ekonomik destekten gerçekten ihtiyaç duyan insanların yardımı alamamasına neden oldu.

Bukele’nin Bitcoin planının başarısızlığa uğraması, kripto para birimlerinin benimsenmesinin kolay bir süreç olmadığını ve potansiyel riskleri barındırdığını gösteriyor. Günlük kullanımın düşük olması, Bitcoin’in El Salvador ekonomisinin sadece %1’inden azını oluşturduğunu gösteriyor.

Bu durum, devlet fonlarının şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde dağıtılmasının önemini vurguluyor. Yardım paralarının kişisel projelere yönlendirilmesi, sıradan insanları zor durumda bırakıyor ve ihtiyaç duyulan ekonomik toparlanmayı engelliyor.

Yardım fonlarının doğru bir şekilde kullanılması, özellikle zor zamanlarda, toplumun genelini ilgilendiren bir meseledir ve bu tür durumların önüne geçmek için şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.