El Salvador İlk Volkan Gücüyle Çalışan Bitcoin Madencilik Havuzunu Başlattı

Trent Rhode
| 3 min read
El Salvador’un Lav Havuzu projesi yenilenebilir jeotermal enerjiyi Bitcoin madenciliği ile birleştiriyor / Resim: lembergvector Adobe Stock’ta

4 Ekim’de, El Salvador, ülkenin jeotermal enerjiyle desteklenen ilk Bitcoin madencilik havuzu olan Lava Pool’u tanıttı. Bu adım, El Salvador’un enerji ve kripto parayı nasıl birleştireceğini gösteren bir dönüm noktası.

Lava Pool, enerji şirketi Volcano Energy ve teknoloji firması Luxor Technology’nin bir işbirliği sonucunda hayata geçti. Bu iki firma, El Salvador’un jeotermal enerji kaynaklarından faydalanarak, kripto madenciliğini daha yeşil ve sürdürülebilir bir yönde ilerletmeyi hedefliyor.

Kripto Madenciliği için Jeotermal Enerjiden Yararlanma


Yenilenebilir enerjili Bitcoin madencilik havuzu, net gelirinin %23’ünü Salvador hükümetine ayırmayı taahhüt eden bir kamu-özel ortaklığı olan Volcano Energy tarafından sürdürülecek.

4 Ekim’de açılan Lava Pool, Luxor Technology‘nin Bitcoin madencilik sektöründeki dalgalanmalara karşı koruma sunan, Hashrate Forward Marketplace isimli riskten korunma platformunu kullanacak.

Volcano Energy’nin Strateji Şefi Gerson Martinez, bu projenin kapsamını ve hedeflerini bir basın bülteniyle açıkladı. Lava Pool’un, entegre bir Bitcoin şirketi kurma hedefinde önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.

Martinez şöyle dedi: “Amacımız, hem yatırımcılar için hem de tüm El Salvador halkı için değerli bir enerji ve bitcoin madenciliği şirketi kurmaktır.”

Lava Pool’un lansmanı, El Salvador’un enerji altyapısını Bitcoin ile bütünleştirme konusundaki kararlığını ortaya koyuyor. Özellikle ücra bölgelerdeki enerji projeleri, Bitcoin’in bu entegrasyonu sayesinde ekonomik olarak daha cazip hale gelebilir. Lava Pool aynı zamanda, enerji şebekesine anında gelir ve adaptif yük yönetimi sağlayarak, enerji talebinin yoğun olduğu dönemlerde bile şebekeyi istikrarlı tutmayı amaçlıyor.

İddialı Yenilenebilir Enerji ve Bitcoin Madencilik Planları


Lava Pool, Volcano Energy’nin yeşil enerjiyle Bitcoin madencilik operasyonunu büyütme hedeflerinin bir parçasıdır. El Salvador’da, Metapan bölgesinde, Bitcoin liderlerinin 1 milyar dolarlık desteklediği büyük bir 241 MW yenilenebilir enerji parkı oluşturma planları var.

Planlanan Bitcoin madencilik çiftliği, başlangıçta 1,3 EH/s’lik bir hesaplama gücüne sahip olacak. Bu güç, Volcano Energy’yi, dünya genelinde NiceHash ve KuCoin gibi devlerle benzer seviyede bir madencilik havuzu yapacak.

El Salvador’un Bitcoin madencilik kapasitesini böylesine büyütmeyi planlaması, ülkenin ekonomik bağımsızlık, enerji çeşitliliği ve Bitcoin ile sürdürülebilir enerjinin entegrasyonuna olan bağlılığını gösteriyor. Bu, ülkenin bu alandaki vizyonunu gerçekleştirmesi adına atılmış büyük bir adım.

El Salvador’un Devam Eden Bitcoin Liderliği


El Salvador, volkanik enerji ile çalışan Bitcoin madencilik havuzunun lansmanıyla kripto dünyasında öncü bir rol üstleniyor. Lava Pool, ülkenin yenilenebilir enerji ve Bitcoin arasında nasıl bir sinerji oluşturabileceğini gözler önüne seriyor, aynı zamanda diğer ülkelere de bu modeli nasıl benimseyebileceklerine dair bir rehber sunuyor.

Havale ekonomisi üzerine kurulu bir ülke olan El Salvador, Bitcoin’in benimsenmesiyle finansal özerkliğini artırıyor. Lava Pool ve benzeri projeler, geleneksel bankacılık sistemlerini ve havale işlemcilerini bypass ederek gelirin doğrudan El Salvador hükümeti ve vatandaşlarına akmasını sağlıyor.

Bu aynı zamanda, El Salvador’un yenilenebilir enerji ve kripto para birleşiminden nasıl bir sürdürülebilir dijital ekonomi yaratabileceğine dair bir vizyonu ortaya koyuyor. Birçok ülkenin kripto para birimlerine karşı tavrını belirlemekte zorlandığı bir dönemde, El Salvador’un Lava Pool ile attığı bu adım, modern teknolojinin doğal kaynaklarla nasıl birleştirilebileceğini gösteriyor.

Kripto paraların çevresel etkisi üzerine devam eden global tartışmaların ortasında, Lava Pool, yenilikçilik ve çevresel sorumluluğun nasıl el ele gidebileceğini gösteren canlı bir örnek. Bu, hem teknolojik ilerlemeyi hem de çevresel sürdürülebilirliği destekleyen bir yaklaşımın mümkün olduğunu kanıtlıyor.