BTC 0.24%
$61,860.63
ETH -0.39%
$3,392.34
SOL 0.73%
$139.11
PEPE -0.57%
$0.000012
SHIB -1.31%
$0.000017
BNB -0.31%
$575.63
DOGE -0.07%
$0.12
XRP -0.71%
$0.47

Uzmanlara Göre Spot Ethereum ETF Onayı ETH’nin Menkul Değer Olmadığını Kanıtladı

Ruholamin Haqshanas
| 2 min read

Spot Ethereum borsa yatırım fonlarının (ETF’ler) Amerika Birleşik Devletler Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından onaylanması, Ethereum’un menkul kıymet dışı bir varlık olarak değerlendirildiğine dair önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Sektör uzmanları, bu onayın Ether’in menkul kıymet dışı statüsünü potansiyel olarak doğruladığı konusunda hemfikir.

Bloomberg ETF analisti James Seyffart, Bankless podcast‘inde Ryan Sean Adams ile yaptığı görüşmede, bu onayın Ether’in açıkça bir menkul kıymet olarak görülmediğini ifade ettiğini vurguladı. Seyffart, SEC’in Ether’i emtia bazlı bir varlık olarak değerlendirmesinin, diğer tokenlerin de benzer şekilde emtia olarak sınıflandırılmasını sağlamlaştırabileceğini belirtti.

S-1 Onayı ETH Durumu Tartışmasını Sonlandıracak

Spot Ethereum ETF’lerinin onaylanması, Ether’in menkul kıymet olmadığını daha da pekiştirirken, dijital varlık avukatı Justin Browder, bu ETF’lerin ticarete başlamaları için son şart olan S-1 onayını almalarının, ETH’nin gerçekten bir menkul kıymet olmadığını doğrulayacağını belirtti.

Browder’ın bu görüşü, Ethereum’un menkul kıymet dışı bir varlık olarak değerlendirilmesi konusundaki tartışmaların sona ermesi anlamına gelebilir.

Risk sermayesi şirketi Cinneamhain Ventures’ın ortağı Adam Cochran da bu düşünceyi destekleyerek, bu yaklaşımın diğer projelerin tokenlarına da uygulanabileceğini öne sürdü.

Cochran, “ETH, mevcut özellikleriyle bile bir emtiadır. Bu, güvenlikte hangi unsurların önemli olduğunu birçok başka projeye tahmin edebileceğimiz anlamına geliyor.” dedi ve ekledi: “Bugün pek çok şey muhtemelen açıkça meta haline geldi, henüz bilmeseler bile.”

Bloomberg ETF analisti James Seyffart ise, SEC’in Ethereum’u stake etmeyle ilgilenen aktörlere odaklanabileceğini ve hisseli Ether ile Ether arasında ayrım yapabileceğini öne sürdü. Seyffart, hisseli Ether’in potansiyel olarak bir menkul kıymet tanımı kapsamına girebileceğini düşünüyor.

Dijital varlık avukatı Joe Carlasare, SEC’in ETF lansmanına rağmen bireysel aktörleri ve hizmet olarak staking’i takip edebileceğini belirtti. Bu, SEC’in yaklaşımının, yalnızca Ether’i değil, aynı zamanda Ethereum ekosistemi içindeki diğer varlık ve faaliyetleri de kapsayabileceğini gösteriyor.

Önde gelen finans avukatı Scott Johnsson, SEC’in onay emrinin Ether’in menkul kıymet dışı statüsünü açıkça doğrulamadığını, bu konunun “tamamen göz ardı edildiğini” belirtti.

Bu durum, konunun hala açık uçlu olduğunu ve SEC ve Komisyon Üyelerinden gelecek resmi bir açıklamanın gelecekte daha fazla netlik sağlaması gerektiğini gösteriyor.

SEC 19b-4 Başvurularını Onayladı


23 Mayıs’ta, Amerika Birleşik Devletler Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), VanEck, BlackRock, Fidelity, Grayscale, Franklin Templeton, ARK 21Shares, Invesco Galaxy ve Bitwise gibi önde gelen finans kuruluşlarının spot Ethereum borsa yatırım fonları (ETF) için yaptığı 19b-4 başvurularını onayladı. Bu onaylar, Ethereum’un kurumsal finans dünyasında daha geniş bir kabul görmesinin önünü açabilir.

Ancak bu süreçte dikkat çeken bir gelişme, birçok ETF ihraççısının, staking özelliklerini başvurularından çıkarmış olmalarıydı. Bu değişiklik, SEC’in staking’e ilişkin düzenleyici endişeleri olabileceğine işaret ediyor. Aynı zamanda, Hashdex, bu onayları alamayan tek ihraççı olarak öne çıktı.

Onaylanan bu sekiz kuruluşun, ETF’lerini piyasaya sürmeleri için hâlâ SEC’in S-1 kayıt beyanlarına ilişkin son onayını beklemeleri gerekmekte.

Bloomberg ETF analisti James Seyffart, bu onayların “birkaç hafta” içinde tamamlanabileceğini öngörse de, sürecin beş aya kadar uzayabileceğine dikkat çekti. Diğer yandan, Eric Balchunas, Haziran ortasında bir lansmanın mümkün olduğuna inanıyor.

Ek olarak, Singapur merkezli QCP Capital, ABD’de spot Ethereum ETF’lerinin onaylanmasının, Ethereum fiyatında %60’a kadar bir artışı tetikleyebileceğini belirtti.