Hash Savaşları Kapıda

Erkan Öz
| 4 min read
Bitcoin Hashrate Savaşları

 

Bugün MicroStrategy (MS) şirketinin CEO’su Michael Saylor, 1400 başka firmanın üst düzey yöneticisine Bitcoini anlatıyor. MS Nasdaq’ta işlem görüyor. Dünyanın en büyük iş zekası ve istihbarat firması. Şirket 2020’de nakit dolar rezervlerini Bitcoine çevirmesi ve bu işten en az 1 milyar $ kazanması ile meşhur oldu. Şimdi Saylor bu tecrübesini diğer kurumsal yatırımcılara da anlatıyor. Sonuç belli: Bu firmaların bir çoğu da büyük miktarlarda Bitcoin yatırımı yapacak. 

Hatta Saylor Twitter’da açıkça Elon Musk ile de bu konuyu görüştü. Musk, büyük miktarlı Bitcoin alımı yapma konusunda fikri olmadığını söyleyince Saylor kendisine yardımcı olabileceğini ifade etti. 

Zaten bu yazışmalardan sonra sözünü ettiğim 1400 firmanın katıldığı toplantı organize edildi. Ve Musk bir süre önce Twitter biyografisini silip yerine sadece Bitcoin yazdı.

Miami Belediye Başkanı Bitcoine yatırım yaptığını ve şehirde vergilerin de Bitcoin ile ödenmesi için çalışmalar yaptıklarını açıkladı. Venezuella hükümeti dış ticarette Bitcoin kullandıklarını kabul etti. İran Merkez Bankası ülkede üretilen tüm Bitcoinleri satın alacağını bildirdi.

Kurumsal yatırımcıların, yerel yönetimlerin hatta ulus-devletlerin Bitcoin satın almaya başladığı bir ortamda Mayıs 2020’de günlük Bitcoin üretimi yarı yarıya düştü. Bu Bitcoin yazılımının değiştirilemez bir kuralı. 4 yılda bir ödül yarılanması ile üretim yarı yarıya düşer. 

Şu an günlük madencilerin ürettiği Bitcoin miktarı yalnızca 900 adet. Kurumsal yatırımcıların özellikle Amerika’da en kolay Bitcoin satın alma yöntemi Grayscale fonu. Tek başına Grayscale bile birçok zamanda bu üretim miktarının kat kat fazlasını satın alıyor. Bu arada küçük yatırımcılar da aldıkları Bitcoinleri borsalardan çekiyor ve uzun süre satılmayacakları beklentisi ile kendi özel cüzdanlarına aktarıyor. Cryptoquant verilerine göre Nisan 2020’de borsalardaki Bitcoin miktarı 3 milyona yakınken bu sayı Ocak 2021 sonunda 600 bin azalışla 2,4 milyona düştü.

Bu durum bir Bitcoin kıtlığına eden olur mu? 

Toplam 21 milyon adet üretilecek Bitcoinin 18,5 milyonu zaten üretilmiş durumda. Bitcoin satın almak isteyenler elbette madencilik miktarı düşse bile mutlaka alacak Bitcoin bulur. Ancak üretimin ve borsalarda satışa hazır Bitcoin miktarının sürekli düşmesi fiyatı yukarı baskılayacaktır.

Bitcoin kıtlığının ötesinde bir başka ilginç gelişme ile de karşı karşıyayız: Hash Savaşları. 17 Ocak‘ta 155,42 milyon terahash’e ulaşarak tarihi rekor kıran Bitcoin networkünün toplam işlem gücü şuan 146,55 milyon terahash. İşte bu işlem gücü içinde kimin ne kadar payı olacak ya da Bitcoin madenciliği içinde kim ne kadar alan kaplayacak şimdiden stratejik bir konu haline gelmeye başladı. 

Cambridge Üniversitesi’nde yayınlanan verilere göre Çin’de konuşlu madencilik firmaları toplam Bitcoin hashrate’inin %65,08’ini üretiyor. Bu oran ABD’de yer alan girişimciler için %7,24, Rusya için %6,9, Kazakistan için %6,17, Malezya için %4,33 ve İran için %3,82. Kanada, Almanya ve Norveç’in payları %1’in altında. Onların ardından gelen Venezuella’nın bile hashrate’de payı var: %0,42. Bu arada yeni oyuncular da sırada. Belarus geçen yıl tamamladığı bir nükleer santralin yanında Bitcoin madenciliği için özel sahalar inşa etti. Yine Ukrayna aynı şekilde nükleer enerji fazlası ile Bitcoin madenciliği yapmak üzere planlar açıkladı.

%1’in üzerinde yer alan ülkeler hashrate savaşlarının süper güçleri. İlginç bir şekilde bu ülkeler altın yatırımlarına da çok önem veren dünya güçleri. Dijital altın Bitcoine yönelmiş olmaları da gayet doğal.

Türkiye’nin de özellikle son yıllarda altına çok önem verdiğini biliyoruz. Dünya Altın Konseyi’nin yayımladığı son rapora göre, Türkiye resmi altın rezervlerini 134,5 ton artırarak 2020 yılında en fazla altın alımı yapan ülke oldu. Peki bizim Bitcoin kıtlığı ya da Hashrate Savaşları’ndaki durumumuz nedir?

Venezuela müttefikleri ile dış ticarette Bitcoin kullandığını açıklamıştı. Caracas yönetiminin en yakın ilişkide olduğu ülkelerden bir tanesi de Türkiye. Bu durumda Ankara resmi olarak açıklamasa da Venezuela’ya mal satarak karşılığında Bitcoin almış olması yüksek ihtimaldir. Umarım bu Bitcoinler bozdurulmamış ve devlet bünyesinde bir şekilde saklanmıştır.

Nasıl dolar rezervlerinin büyük bir kısmını altına çevirmek akıllıca bir hareketse, bu rezervlerin küçük de olsa bir miktarını Bitcoine dönüştürmek gelecek yıllar için oldukça stratejik bir hamle olacaktır. 

Türkiye 2017 yıl başında döviz rezervinin sadece %2,72’sini Bitcoine çevirseydi yani 2,5 milyar $ ödeyip 2,5 milyon adet Bitcoin satın alsaydı; yalnızca 3 yılda 2,5 milyar dolarlık yatırım (Bitcoin fiyatını 37.000 $ kabul edersek) 92,5 milyar dolara yükselirdi

Bugün merkez bankasının döviz rezervi diye bir sorunu kalmazdı. Bu arada Citibank 2021 sonunda Bitcoin fiyatını 318.000 $ olarak tahmin etti. Citi’nin bu öngörüsü gerçekleşirse Türkiye’nin 2,5 milyar $’lık Bitcoin rezervi 4 yılda 318 kat artışla 795 milyar $’a tırmanırdı!

Artık Bitcoin fiyatı çok yükseldi, Türkiye bu fırsatı kaçırdı diye düşünebilirsiniz. Oysa başta Bitcoin olmak üzere bütün kriptoparalar hala çok ucuz. Dünyanın önde gelen varlık yönetim firmalarından Guggenheim bir Bitcoin’in olması gereken değeri 400 ila 600 bin dolar arasında tahmin ediyor. 

Türkiye en azından bölgesel güç olma hedefini taşıyan bir ülke. Öyleyse döviz rezervlerinin küçük de olsa bir miktarının Bitcoine çevrilmesi dışında mutlaka Hashrate Savaşları’nda da masada yeri olmalı.

Bitcoin hashrate’inde %1’in üzerinde yer alan ülkelerin birçoğu enerji fazlası olan ülkeler. Türkiye ise enerji ithalatçısı. Bu bizi durdurmamalı. Öncelikle enerji kaynağı olarak sadece petrol ya da doğal gaz gibi madenleri beklemek zorunda değiliz. Dünyanın en verimli güneş ve rüzgâr enerjisi üretim alanlarına sahibiz. Türkiye şu anda zaten rüzgâr ve güneş alanında bir yatırım atılımı yapıyor. Bu kesimlerdeki enerji üretim yatırımlarını daha da arttırmalıyız. Elbette bu tarz yatırımlar zaman alacaktır. Türkiye enerji fazlası veren bir ülke haline gelene kadar Bitcoin fiyatının yükseldiği dönemlerde dışarıdan ucuza temin edilen enerjiyi Bitcoine dönüştürerek de Hashrate içinde önemli pay sahibi olabilir, olmalıdır. Zira hashrate içinde açık ara en yüksek pay sahibi Çinli üreticilerdir ancak Çin aynı zamanda dünyanın en büyük enerji ithalatçısıdır.

Bitcoin iş kanıtı (proof of work-POW) ile çalışan bir sistem. Oysa şimdi pay kanıtı (proof of stake-POS) ile çalışan yeni teknolojiler de var. Yani yüksek enerji tüketimi ile değil sistemde pay tutarak çalıştırılan blockzincirler ve kriptoparalar üretildi. 

Türkiye herkesten önce hareket edip POS sistemlerde pay tutmak için yine rezervlerinin küçük bir miktarını POS kriptoparalara dönüştürürse neler olabilir bir düşünün…