İyi Merkez Bankası Olur mu?

Erkan Öz
| 6 min read

Merkez Bankaları özellikle kripto varlık camiasında daima ‘kötü’ olarak nitelendirilir. Ben de yayınlarımın çoğunda merkez bankalarını ağır şekilde eleştiriyorum. Merkez bankaları özellikle 1971’den itibaren hiç bir maliyet ve sınır olmadan para üretiyor. Sınırsız para üretimi enflasyona yol açıyor. Böylece merkez bankaları, alım gücünü kitlelerden alıp, bir takım elit gruplara transfer ediyor. Bunları yıllardır anlatıyorum.

Peki ‘iyi merkez bankası’ da olabilir mi? Aslında iyi merkez bankaları tarihte vardı. Ancak bir çok konuda olduğu gibi burada da gerçeklerin üzeri örtüldü.

ABD tüm sosyal bilimlere yaptığı gibi ekonomi bilimini ve ekonomi tarihini de iğdiş etmiştir. Karl Marx’ın politik görüşleri hayli tartışmalıdır ancak ‘Kapitalizm’in bir üretim biçimi olarak ne olduğu ve nasıl ortaya çıktığı ile ilgili bilimsel çalışmaları ‘kusursuz olmasa da’ son derece kıymetlidir. Aslında Marx, Adam Smith’ten başlayarak tüm iktisatçıların araştırmalarının doğal sonucunun nereye çıktığını, kendi döneminde göstermiştir. ABD ise dünya liderliğini ele geçirdikten sonra Komünizm korkusu nedeniyle Marx’ın politik görüşleri ile birlikte tüm bu bilimsel mirası da adeta yok saymıştır. Bilim alanının dışına atmıştır. Hatta Adam Smith ve Karl Marx arasında geçen dönemde bu bilimin adı ‘Ekonomi Politik’ idi. Amerikalılar alanın adını bile kesti ve geriye sadece ‘Ekonomi’ kaldı.

İşte bilime bu şekilde müdahale eden ABD, popüler ekonomi tarihini de adeta 1913’te Fed’in kuruluşu ile başlatır. Bu tarihten öncesine pek bakmazlar. Piyasalar hakkında yapılan çalışmalar da hep yakın tarihlidir. Neden? Çünkü mesela 1837-1913 arasında ABD’de bir merkez bankası yoktu! Ülkede halkın küçük bir kesimi bile aslında geçmişte 76 yıl merkez bankası olmadan yaşadıklarını öğrenirse, insanlar ‘bugün de bir merkez bankası olmadan yaşayabiliriz’ düşüncesine kapılabilir. İşte Amerikan yönetimi bundan korkuyor. Günümüzde ABD’nin liderleri yüksek hayat standartlarını ‘sınırsız dolar’a borçlu. Sınırsız dolar ise merkez bankası Fed tarafından üretiliyor. Bugün Fed’in varlığının sorgulanması, ABD elitinin varlığının da sorgulanması anlamına gelir.

1913’ten Önce elitler için bir başka ‘çok kötü’ şey daha vardı: Sınırlı rezerv para ya da ‘Küresel Klasik Altın Standardı’. Bugün yaşadığımız dünyanın tam tersine o dönemde merkez bankaları istedikleri gibi hiçbir sınır ve maliyet olmadan para üretemiyordu. Her merkez bankası ya da her ülke ancak kasasında ne kadar altın var ise o kadar değerde para üretebiliyordu.

İşte o dönemin merkez bankaları halklar için ‘iyi’ merkez bankalarıydı. Sınırsız para üretmedikleri için enflasyon oluşmuyordu. Örneğin ABD’de merkez bankası olmadığı halde sadece altın standardı sayesinde 1870-1913 döneminde fiyatlar ortalama %25 düşmüştü. (1) Böylece halk sürekli alım gücünü kaybetmiyordu. Vatandaşlar fiyatlar artmadığı için devamlı harcama yapmaya değil aksine tasarruf etmeye teşvik ediliyordu. Tasarruflar güçlü olunca gerçekten faydalı icatlar peşinde koşan girişimciler, iyi projeleri varsa kolaylıkla kredi bulabiliyordu. Böylece yüksek oranlı ve kaliteli ekonomik büyüme sağlanabiliyordu. Altın standardının uygulandığı 1870-1913 döneminde İkinci Sanayi devrimi gerçekleşti. Elektrik, aydınlatma, kimya, modern ilaçlar, otomobil, uçak, telefon gibi o dönem için inanılmaz icatlar insanlığın kullanımına sunuldu.

Bu ‘iyi’ merkez bankaları altın standardı sayesinde son derece öngörülebilirdi. Sürpriz yapmıyorlardı. Bütün para birimleri belirli değerlerden altına sabit hale getirilmişti. (2) Bu nedenle merkez bankalarının döviz kurlarına müdahalesi de gerekli değildi. Böylece uluslararası ticaret yine uzun yıllar devam edecek öngörülerle, güvenli şekilde gerçekleştiriliyordu. Her şey önceden net şekilde öngörülebildiği için uzun vadeli planlar yapılabiliyordu. Sürekli müdahale gerekli olmadığı için kimse merkez bankası başkanlarının adını dahi bilmiyordu.

Bugün ise biz merkez bankası başkanlarını sürekli takip etmek zorundayız. Faizleri indirecekler mi yükseltecekler mi? Aniden döviz kuruna müdahale ederler mi? Beklenmedik bir hareket yaparlar mı? Acil toplantı düzenlerler mi? Hatta bir şey söylerken gülümsüyorlar mıydı yoksa yüzleri asık mıydı? Sınırsız parayı din haline getirenler ise zaten bu şahısları adeta ‘aziz’ filan gibi görüyor. Seçimle iş başına gelmeyen ve bir yanlış yaptığında herhangi bir ceza görmeyen bu merkez bankası başkanlarını tıpkı orta çağ kilise liderleri gibi ‘günahsız’ ya da ‘masum’ kabul ediyorlar.

Oysa günümüzün ‘kötü’ merkez bankacıları kıymeti kendinden menkul kişilerdir. Ekonomi eğitimi almış olmaları şart değildir. Hiçbir krizi önceden tahmin edemezler. Kriz olmayacak dedikleri her seferde piyasalar çöker. Bırakın krizleri büyüme, döviz kuru, enflasyon vb hiçbir beklentileri de gerçekleşmez. Ancak devamlı başarısız olan bu kişiler yine de sürekli yüceltilir, kazançları arttırılır.

Ekonomi bilimini kesip biçen ve 1913 öncesi tarihi yok sayan ABD liderliğinde ki sınırsız paracılar şöyle diyor: “Merkez bankasız, sınırsız parasız ve enflasyonsuz bir hayat mümkün değildir. Merkez bankaları faiz arttırır kriz olur; faiz indirir ve para basar ekonomik genişleme olur. Bu döngünün dışına da çıkamazsınız. İtiraz falan etmeye kalkmayın çünkü ‘merkez bankaları bağımsızdır.”

Türkiye’de bugün merkez bankası bağımsızlığı ortadan kaldırılıp sınırsız para üretimine hız verildiği için birçokları merkez bankası bağımsızlığının ‘dokunulmaz’ olması gerektiğini düşünüyor. Ancak ‘merkez bankası bağımsızlığı’ da kötü niyetli ellerde felaketlere yol açar. Örneğin Reichsbank Başkanı Rudolf Havenstein aşırı miktarda para basarak Weimar Almanyası’nı hiperenflasyona sürükledi. Böylece merkez bankası başkanı, Nazilerin Adolf Hitler liderliğinde iktidara gelmesine ve İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına giden yolu açmış oldu. Ancak Havenstein çok para bastığı için kendisini eleştirenlere karşı “Anayasamıza göre merkez bankası bağımsızdır” diyordu. Hiperenflasyon ancak Havenstein ölünce bitirilebildi. (3)

Öyle ise mesele merkez bankası bağımsızlığı veya faizleri indirmek ya da yükseltmek değil. Peki öyle ise asıl sorun ne?

Kötü merkez bankası halkını düşünmeyen, faizlerle oynayıp çalışıyormuş gibi yapan, rezev kalitesini önemsemeyen, aşırı para üretip enflasyona yol açan ve ekonomik değeri haksız şekilde bazı üst gruplara transfer eden merkez bankasıdır.

İyi merkez bankası ise öncelikle rezerv kalitesine büyük önem verir. Rezervleri maliyetsiz ve sınırsız üretilen varlıklardan değil, üretimi belirli bir bedel karşılığında gerçekleştirilen ve sınırlı olan varlıklardan oluşturur. Çünkü sınırsız varlıklar sürekli değer kaybeder; sınırlı varlıklar ise devamlı değer kazanır.

Rezervlerini sınırlı varlıklarla dolduran merkez bankası bu sınırlı varlıklara dayanarak sınırlı miktarda para üretir. Böylece hem rezervlerin hem de üretilen paranın değeri devamlı artar. İyi merkez bankası ürettiği kıymetli para ile zenginliği alt tabakalara doğru sürekli yaymış olur.

Sınırsız dolarcılar çok üzülecek ama bugün de aslında hiç merkez bankası olmadan yaşamak ya da ‘iyi’ bir merkez bankasına sahip olmak gayet mümkündür.

Örneğin Bitcoin, 2008 Krizi’nden sonra sınırsız para üretmeye karşıt olarak sınırlı para kullanan bir para sistemi şeklinde dijital dünyada ortaya çıktı. Hem sistemin hem de kullandığı para biriminin adı ‘Bitcoin’dir. Sınırlı üretilen para kullandığı için Bitcoin de tıpkı 1913 öncesinde var olmuş merkez bankası olmadan altın standardı ile işleyen para sistemlerine ya da ‘iyi’ merkez bankalarına benziyor. O yüzden sınırsız dolarcılar Bitcoin’i hiç sevmez.

Yine bugün herhangi bir merkez bankası rezervlerine sınırsız dolar yerine altın, gümüş ve özellikle Bitcoin alırsa yine 1971 ve 1913 öncesine dönmüş olacaktır. Mesela Sadece 6,5 yıl kadar önce Ocak 2017’de Türkiye’nin döviz rezervi 107 milyar dolar civarındaydı.(4) O tarihte Bitcoin 920 dolar ve Ethereum ise 10,5 dolardı.(5) Merkez bankamız TCMB, Ocak 2017’de rezervlerinin sadece 2,5 milyar dolarlık bölümü yani %2,3’ü ile 2,35 milyar dolarlık Bitcoin ve 150 milyon dolarlık Ethereum alabilirdi. 10 Kasım 2021’de Bitcoin 69045 dolar ve Ethereum 4878 doları gördü. O gün Türkiye’nin sadece %2,3 riskle yapacağı 2,5 milyar dolarlık yatırım 246 milyar dolara ulaşırdı! TCMB bu operasyonları profesyonel fon yöneticileri ile yapacağı için teknik sinyaller kötüleşince pozisyonlar kademe kademe kapatılırdı. Yani şu anda nereden baksanız merkez bankamızın kasasında en az 150-200 milyar dolar fazladan varlık olurdu. Böylece Türkiye’nin ne döviz kuru ne de enflasyon problemi olmazdı. TCMB kuru tutmak için bir sürü takla atmak, enflasyon ile mücadele ediyormuş gibi görünmek ya da sürpriz hareketler yapmak durumunda kalmazdı.

Bugün sadece teori olan bu senaryo yakın gelecekte gerçeğe dönüşecek. Çünkü dünya kaçınılmaz bir biçimde sınırsız paradan sınırlı paraya doğru gidiyor. Bir çok merkez bankasının rezervlerinde sınırsız varlıkları azaltarak yerine altın, gümüş, Bitcoin ve hatta altcoinler eklediğini göreceksiniz.

Sınırsız paracı ve Bitcoin düşmanı Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Şubat 2021’de bir basın toplantısına katılmıştı. Gazetecilerden bir tanesi “Merkez bankaları Bitcoin alabilir mi?” diye sordu. Hanımefendi adeta ‘ateşe basmış gibi’ oldu ve “Söz konusu bile olamaz” dedi. (6) Sayın Lagarde dünyanın tüm merkez bankaları adına konuşma yetkisini nereden aldı? Nasıl kendi kafasına göre böyle bir yasak uydurdu? Hanımefendi hiç öyle hop oturup hop kalkmayın. Kendi kendinize yasaklar uydurmayın. Önce bireyler sonra kitleler yakın dönemde de büyük zenginler, fonlar ve şirketler Bitcoin aldı. Almaya da devam edecekler. Bazı küçük ülkeler ise Bitcoin’i resmi para birimi haline getirdi ve varlık fonlarına dahil etmeye başladı. Korkunun ecele faydası yok. Yakında mutlaka merkez bankaları da ‘Bitcoin ve kripto varlıklar’ almaya başlayacak.

Kaynaklar:

(1) https://www.in2013dollars.com/us/inflation/1870?endYear=1913&amount=100

(2) https://www.gold.org/history-gold/the-classical-gold-standard

(3) https://www.reuters.com/article/idUS318577709720160913

(4) https://www.mahfiegilmez.com/2017/04/merkez-bankas-rezervleri.html?m=1

(5) https://coinmarketcap.com/historical/20170127/

(6) https://news.bitcoin.com/ecb-christine-lagarde-central-banks-hold-bitcoin/