Düşüş Dikleşmesi

Erkan Öz
| 2 min read

‘Getiri Eğrisi’ kavramı ülkemizde pek bilinmiyor. Eskiden beri bu konuyu Türkiye’de geniş kitlelere öğretmeye çalışıyorum. Yurtdışında ise ‘getiri eğrisinin tersine dönmesi’ çok sağlam kriz işareti olduğundan, konu görmezden geliniyor.

Getiri eğrisi çeşitli vadelerde çıkarılmış borçlanma senetlerine ait faizlerin oluşturduğu bir grafik eğridir. Normalde kısa vadeli faizler daha düşük, uzun vadeli faizler ise daha yüksek olur. Zira, parasını daha uzun süre borç veren yatırımcı daha fazla faiz ister.

Aşağıda normal durumda olan bir getiri eğrisini görebilirsiniz.

Burada sol eksende faiz ya da getiri (yield) yatay eksende ise vade (maturity) yer alıyor. En kısa vadeli 1 Aylık faiz %0’a yakın iken en uzun vadeli 30 yıllık faiz ise %3 civarında. Her şey normal görünüyor.

Tersine dönmüş ya da İngilizce ifadesi ile ‘inverted’ getiri eğrisinde ise kısa vadeli faizler, uzunlardan çok daha yüksektir. Örneğin 1 yıl %5, 2 yıl %4 iken 10 yıl %1, 30 yıl ise %0,5 civarındadır.

Bu grafikte ise normal ve tersine dönmüş getiri eğrilerinin teorik olarak nasıl görüneceğini inceleyebilirsiniz.

Kısa vadeli faizler uzun vadenin üzerine çıkarsa piyasa yeni kredi üretmekte zorlanır. Çünkü kredi üreten kuruluşlar kısa vadelerle para ya da mevduat toplarken genelde daha uzun vadelerle borç verir. Krediyi üretecek fonlamanın maliyeti krediden kazanılacak faizden daha yüksek hale gelirse ekonomide kredi kanalları tıkanmaya başlar. Böylece yeni bir krizin de kapısı aralanmış olur. Bu nedenle getiri eğrisinin tersine dönmesi çok önemli bir kriz işaretidir.

Getir eğrisi tersine döndüğünde çok büyük ihtimalle kriz olacak demektir. Yalnız asıl tehlike getiri eğrisi tekrar normale dönmeye yani dikleşmeye başladığında kapıya dayanır. Getiri eğrisi iki şekilde tekrar eski haline döner:

  1. Yükseliş Dikleşmesi
  2. Düşüş Dikleşmesi

Eğer kısa vadeli faizler, uzunlardan daha hızlı düşerek getiri eğrisini normale çeviriyorsa bu ‘Yükseliş Dikleşmesi’dir. Bonoların değeri artacak demektir. Tam tersine eğer getiri eğrisi uzun vadeli faizler kısalardan daha hızlı arttığı için düzeliyorsa buna da ‘Düşüş Dikleşmesi’ denir. Bu durumda bonolar değer kaybedecektir.

Türkçe’de çok az kaynakta getiri eğrileri hakkında bilgi var. Getiri eğrisinin eski haline dönmesi ile ilgili ise daha da az çalışma yayınlanmış. Buralarda İngilizceden direk çeviri ile Boğa Dikleştirmesi, Ayı Dikleştirmesi vb tabirler kullanılmış. Ben geniş kitlelerin daha iyi anlayabilmesi için boğa yerine ‘yükseliş’, ayı yerine ise ‘düşüş’ kelimelerini kullanıyorum. Burada yükselen ya da düşen bono değerleridir. Yoksa piyasaların geneli değil.

Diyelim ki ABD geçmiş yıllarda %2 faizden on yıllık borçlanma senetleri yani tahviller çıkardı. Bugün ise on yıllık tahvillerin faizi yüzde 5’lere yükseldi. Bu durumda örneğin 100 dolarlık eski bir tahvili bugün satmak isterseniz değeri düşecektir. Mesela ancak 85 dolardan alıcı bulacaktır. Çünkü yeni tahvillerin getirisi eskilerden çok daha fazla.

Peki bu kadar bilgiyi neden anlattım. Çünkü son aylarda Amerikan Getiri Eğrisi’nde bir ‘Düşüş Dikleşmesi’ yaşanıyor.

Şimdi paylaştığım grafikte ABD Getiri Eğrisi’nin 5 Haziran’da ne durumda olduğunu görüyorsunuz.

Bu grafik ise 4 Ekim’de faizlerin nereye tırmandığını göstermiş. İki çalışmayı karşılaştırdığımızda uzun vadeli faizlerin hızlı bir şekilde yukarı tırmandığını anlıyoruz.

Bu durumda özellikle uzun vadeli bonolar değer kaybediyor. Bir ‘Düşüş Dikleşmesi’ yaşadığımız için muhtemelen bir süre daha uzun vadeli faizler daha hızlı artmaya devam edecek ve bono-tahvil değerleri bir süre daha düşecek.

ABD Doları cinsi bono ve tahviller sadece Amerika’da değil tüm dünyada bankalar, hedge fonlar, para piyasası fonları, emeklilik fonları ve hatta devletlerin elinde bol bol bulunur. Küresel rezerv para ile birikim yapmak isteyenler, doları nakit olarak tutmaz. Kendilerine faiz de kazandıracak olan işte bu bono ve tahvillere yatırırlar.

Yaşadığımız bu ‘Düşüş Dikleşmesi’ devam ederse tüm dünyada finansal kuruluşlar bonolarda görülen değer erimesinin yükünü daha da fazla hissedecek demektir. Mevcut ‘Düşüş Dikleşmesi’ ayrıca küresel bir finansal kriz olasılığının da giderek arttığını gösteriyor.

 

İlginizi çekebilir: